ويكيبيديا

    "المحزنة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Üzücü
        
    • Acı
        
    • en üzücü
        
    • kötü haberler Coop
        
    Bu Üzücü haberi duyar duymaz, kötü zamanda kişisel olarak burada olmak istedim. Open Subtitles عندما سمعت بالأخبار المحزنة اردت أن أحضر شخصيا معكم في هذا الوقت الصعب
    Afganistan'daki müdahalemize dair en Üzücü olan şeylerden biri önceliklerimizi uyumsuz bir şekilde belirlemiş olmamız. TED فواحدة من الامور المحزنة التي تؤطر تدخلنا في أفغانستان هو ان أولوياتنا لا تملك اي نسق من التنسيق المشترك
    ve Üzücü gerçekse şu; dikkatimiz o kadar dağınık ki artık yaşadığımız dünyayla bağlantımızı koparmışız. TED والحقيقة المحزنة أننا مشتتون لدرجة أننا نحن لم نعد نشعر بوجودنا في العالم الذي نعيش فيه.
    Acı gerçekse, uyuşturucuyu kontrol edince, şehri de kontrol edersin. Open Subtitles الحقيقة المحزنة هي أنك حينما تسيطر على المخدرات تتحكم بالمدينة
    Acı gerçek şu ki, bir köpek burada diploma alabiliyor. Open Subtitles الحقيقة المحزنة هي أن الكلاب يمكنها الحصول على شهادة هنا
    Üzücü gerçek şudur ki; ileride her beş Amerikalıdan en az biri yalnız olduğundan şikayet edecek. TED والحقيقة المحزنة هي أنه في أي وقت من الأوقات، أكثر من واحد من كل خمسة أميركيين يقر بأنه وحيد.
    Aslında bu noktada Üzücü olan ise ABD'nin geriden gelmesi. TED أحدُ الأشياء المحزنة هي أن الولايات المتحدة ما زالت متخلفة فعلاً.
    Üzücü olan şey en iyi ilaçları kullanmamıza rağmen çoğu akciğer kanser geri dönüyor. TED الحقيقة المحزنة أنه، حتى بأفضل العقاقير المتوفرة لدينا اليوم، معظم سرطانات الرئة تعود للظهور.
    Istırap verici şeylerin... hissettiğin güzel şeylerden bir hayli fazla olduğunu anlaman... çok Üzücü, inan bana. Open Subtitles انه أمر محزن .. صدقيني عندما تدركين بأن الأمور المحزنة
    Ah ne Üzücü günler, gelip geçen vahşiler.. Open Subtitles يا لهذه الأوقات المحزنة عندما يأتى أشرار
    Hastanede çok fazla Üzücü şey görürsünüz. Open Subtitles سترى الكثير من الأشياء المحزنة في المستشفى
    Ama işin Üzücü yanı şu ki hoş ve nazik bir bay olan Robert Kearns hepimizi geçersizliği ispatlanmış patentler için bu mahkemeye sürükledi. Open Subtitles لكن حقيقة الآمر المحزنة أن ، روبرت كيرنس الرجل الجيد والمحترم جرنا جميعاً الى قاعة المحكمة هذه من خلال براءة الآختراع التي أثبتت بطلانها
    Üzülerek söylüyorum ki; çok Üzücü haberlerim var size. Open Subtitles أنا أعتذر لأنني سأقول أن لدّي بعض الأخبار المحزنة والفظيعة.
    Acı gerçek şu ki, aşıları patojenin(mikrop) yol açacağı risklere göre değil, ekonomik açıdan ne kadar riskli olup olmadığına göre geliştiriyoruz. TED والحقيقة المحزنة هي اننا نطور لقاحات ليست مبنيةً على مسببات الأمراض التي يحتاجها الناس, وإنما على مدى المنفعة الاقتصادية لتطوير هكذا لقاحات.
    Acı gerçeği söylemek gerekirse, tam olarak iktidarsızım. Open Subtitles ولكننى لم استطع ان استمتع بفتاتك الصغيرة، فأنا عاجز جنسياً .. وهذه هى الحقيقة المحزنة
    Gerçek aşk için ölüyoruz, işte Acı gerçek bu. Open Subtitles نحن تجويع فقط للصداقة الحقيقية، وهذه هي الحقيقة المحزنة. أنا لا جوعا.
    Hayır, dün gece bazı Acı verici semptomlarla karşılaştım şimdi de saat başı hayati belirtilerimi kontrol ediyorum. Open Subtitles لا, لقد واجهتُ بعد الأعراض المحزنة البارحة لذا أنا أتفحّص إشاراتي الحيوية كل ساعة
    Benim için onun ölümüne ilişkin en Acı verici şey, onunla tanışamayacak olmam ve sanki arkadaşı olsaydım onu kendinden kurtarabilirmişim gibi geliyor bazen. Open Subtitles تعلم أعتقد أن الأشياء المحزنة فيما يتعلق بمونه هي أنه لن يكون بإمكاني مقابلته و أحس أني لو كنت صديقه
    Tabii ki, insan can kaybı en Üzücü kayıp ... TED طبعاً، فقدان الحياة البشرية هي أكثر الخسارات المحزنة...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد