Afrika kıyılarından doğuya Hint Okyanusu'na oradan da mercan adalarıyla kaplı Maldivler'e gidiyoruz. | TED | من شواطئ افريقيا فلنسافر إلى الشرق، حيث المحيط الهندي الشاسع إلى جزر المالديف، أرخبيل من الجزر المرجانية. |
En yaklaştığım şey, Hint Okyanusu'ndaki mercan adalarını ziyaret etmek. | TED | واليوم، أقرب مكان زرته هو الجزر النائية في غرب المحيط الهندي. |
Şimdi de Kelly'nin bahsettiği Hint Okyanusu. | TED | وكما ذكرت كيلي، نزلتم إلى المحيط الهندي. |
Senin Hint Okyanusunda karides avlama fikrinden daha saçma olan bir şey varsa, o da benim seninle gelmemdir. | Open Subtitles | لكن أغبى شيء من فكرتك لنصبح صيادان لسمك الجمبري في المحيط الهندي |
Hindistan Okyanusu kaynaklı iki iz bildiriyoruz. | Open Subtitles | ابلغ عن وجود مسارين منشأهم هنا في المحيط الهندي |
Dar gelmeye başlayabiliyor. DB: Tamam, o zaman işte Hint Okyanusu'nun dibi | TED | ديفيد: حسناً، استكشفتم قاع المحيط الهندي |
Hint Okyanusu'nda geceleyin 2,424 metrede uçarken. | TED | يطير في الليل فوق المحيط الهندي بارتفاع 2,424 متر. |
Ümit Burnu boyunca yol alarak onu Hint Okyanusu'nda karşımızda bulabiliriz. | Open Subtitles | فإنه يسبح الآن في مياه رأس الرجاء الصالح، وترك خلفه المحيط الهندي |
Hint Okyanusu'na ve ötesine korkusuzca yöneldik. | Open Subtitles | شمالا والشمال الشرقي نحو المحيط الهندي وما وراءه |
Bir gece Hint Okyanusu'nu geçerken... ana güverteden aniden... | Open Subtitles | وذات ليلة خلال عبور المحيط الهندي في الغرفة الرئيسية على سطح السفينة الكبير |
Aşçım Herakles'le, yolcusuz, Hint Okyanusu'nda bir yerlerde olmak. | Open Subtitles | و مع طباخي هيراكليس و دون أي مسافرين آخرين لنذهب الى مكان ما في المحيط الهندي |
Hint Okyanusu'nun ortasında bir platformda şu an. | Open Subtitles | حالياً هو في عمل خاص في منتصف المحيط الهندي |
Hava basıncındaki bu değişim sıcak havayı güneydeki Hint Okyanusu'ndan bu bölgelere kadar taşır. | Open Subtitles | التغيير في الضغط الجوي يعادله الهواء الرطب الدافئ من المحيط الهندي في الجنوب. |
Ve hatta Hint Okyanusu, Doğu ve Afrika kıyıları bile var. | Open Subtitles | رسمو المحيط الهندي أيضاً والساحل الشرقي لأفريقيا |
Hint Okyanusu'nun ortasında ücra bir askeri üs. | Open Subtitles | قاعدة عسكرية مهجورة في وسط المحيط الهندي. |
- Derbeder olmuş gözden ırak... Hint Okyanusu sakinleştiğinde, belirir biri... | Open Subtitles | ذهب إلى المحيط الهندي ليهدأ بقعه من ظل أبيض |
Burada, Hint Okyanusu'nun bitişiğinde kıyıdan, 1,000 metrelik bir sıradağ yükseliyor. | Open Subtitles | هنا, بجوار المحيط الهندي مجموعة من الجبال ترتفع ألــف متر عن الشاطئ |
Benimse Hint Okyanusunda bir yerde 400 yatağım vardı. | Open Subtitles | لدي 400 سرير عالقة تحوم في مكان ما في المحيط الهندي |
Hint Okyanusunda ne halt ediyorum ben? | Open Subtitles | ما الذي افعلة بحق الجحيم انا في المحيط الهندي |
Sayın Bakan, Hint Okyanusunda seyreden iki adet uçak gemimiz var. | Open Subtitles | لدينا حاليا حاملتي طائرات استعدادا في المحيط الهندي. |
Hindistan Okyanusu kaynaklı iki iz bildiriyoruz. | Open Subtitles | هنا معك مجموعة ناتو في منظقة سانت مارينا ابلغ عن وجود مسارين منشأهم هنا في المحيط الهندي |
Ve sekiz yıl sonra, binlerce mil uzaklıktan.. ...Hint okyanusuna düştü. | Open Subtitles | لذا، بعد 8 أعوام، إنه تحطم في رقعة مساحتها ألف ميل عبر المحيط الهندي". |