ويكيبيديا

    "المخدرات في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daki uyuşturucu
        
    • da uyuşturucu
        
    • bir uyuşturucu
        
    • biraz daha uyuşturucu
        
    • narkotik
        
    • uyuşturucuları
        
    • uyuşturucu var
        
    Bosna'da görev yaptı, sonra da Pensilvanya'daki uyuşturucu çetelerini çökertmede FBI'a yardım etti. TED وعملت في البوسنة، و من ثم ساعدت مكتب التحقيقات الفدرالي في الإيقاع بعصابات المخدرات في بنسلفانيا.
    Güney Amerika'daki uyuşturucu trafiğiyle ilgili bir konferanstan sonraki kokteyl partisiymiş. Open Subtitles كان يقام هنا حفل بعد مؤتمر حول تجارة المخدرات في أمريكا الشمالية
    Maalesef Orta Amerika ve Meksika'da uyuşturucu kartellerinin yabancıları kaçırması sık görülen bir şey. Open Subtitles لسوء الحظ اختطاف الأجانب من قبل عصابات المخدرات في أمريكا الوسطى والمكسيك المجاورة أصبحت أمراً شائعاً
    Malezya'da uyuşturucu satmanın cezası ölümdür ve mahkeme Don'a muhakkak ölüm cezası verir. Open Subtitles الأن استعد للموت الكثير من تجار المخدرات في " ماليزيا " ماتوا
    Onlara karasularında iyi silahlı bir uyuşturucu teknesi olduğunu söyledim. Open Subtitles دعوت لهم. قلت لهم عن المسلحين تسليحا جيدا قارب المخدرات في مياهها.
    # Sanırım koluma biraz daha uyuşturucu vuracağım. # Open Subtitles "أعتقد أنني سأحقن المخدرات في ساعدي"
    Terminalde milyon tane narkotik ajanı vardı. Open Subtitles لقد كان هُناك زليون من عملاء مكافحة المخدرات في قاعة الإنتظار النهائية.
    Biz uyuşturucuları... 74. caddedeki Baptist kilisesinde... günah-günah diye nitelendiririz. Open Subtitles ماذا نسمي أصحاب المخدرات في شارع 74 بالقرب من الكنيسة نحن ندعيهم ذنب ذنب ذنبي
    Neden avukatını çağırmıyorsun, Lyman? Bu depoda uyuşturucu var. Open Subtitles لماذا لا تسمونه محاميك، ليمان؟ هناك المخدرات في هذا المستودع.
    Charlestown'daki uyuşturucu davalarına döndüm. Open Subtitles عدت إلى العمل في قضية المخدرات في تشارلز تاون
    Bay Area'daki uyuşturucu trafiğini yöneten, bir dahi varmış gibi, didikledi bunu. Open Subtitles عن عقل مدبر اجرامي العقل يدير تجارة المخدرات في (باي اريا)
    Vietnam'daki uyuşturucu sorunu marihuana ile sınırlı değil. Open Subtitles مشكلة المخدرات في (فيتنام) تعـدّت حدود الماريغوانا
    Reagan, başkanlığının birinci önceliğinin Amerika'daki uyuşturucu bağımlılığını durdurmak olacağını söylüyor. Open Subtitles يقول (ريغان) بإنه سيجعل أولوية رئاسته .لردع تعاطي المخدرات في ولايات المُتحدة
    Nikaragua'daki uyuşturucu tacirlerine destek olmakla ilgili CIA'in komplosu olduğuna dair kanıtımız yok. Open Subtitles {\cHDBC643}ليس لدينا دليل لمؤامرة بواسطة وكالة الاستخبارات للأنخراط في تشجيع مهربي المخدرات (في (نيكاراغوا
    Batı Baltimore'da uyuşturucu kovalıyoruz, siyah adamlara ihtiyacım var. Open Subtitles أنا أتحرّى عن المخدرات في غرب (بالتيمور) أحتاج إلى رجل أسود للمراقبة
    "Vietnam'da uyuşturucu kullanımı marihuanayı geçmiş durumda. Open Subtitles (مشكلة المخدرات في (فيتنام تعـدّت حدود الماريغوانا
    İtalyan Polisi tarafından, Bogota'da uyuşturucu baronları tarafından kovalandım. Open Subtitles تمت مطاردتي من قبل الكاريبيين ... "مهربين المخدرات في "بوجوتا
    Kasabanın dışında yeni bir uyuşturucu laboratuvarı işlemeye başlamış. Open Subtitles تم إنشاء بضعة أماكن لتصنيع المخدرات في البلدة
    Neyse ki onu bir uyuşturucu evinde uyuşturucu kullanmış olarak buldum. Open Subtitles حمدالله, وجدتها حية, تتعاطى المخدرات في منزل متصدع
    # Sanırım koluma biraz daha uyuşturucu vuracağım. # Open Subtitles "أعتقد أنني سأحقن المخدرات في ساعدي"
    Terminalde milyon tane narkotik ajanı vardı. Open Subtitles لقد كان هُناك زليون من عملاء مكافحة المخدرات في قاعة الإنتظار النهائية.
    Bu uyuşturucuları genelde yazıcı tonerleri içine gizliyorlar. Open Subtitles عادةً يخبئون ويشحنون تلك المخدرات في خراطيش أحبار الطابعات
    Yerler pislik içinde, her yerde uyuşturucu var, ana renkler kaybolmuş. Open Subtitles الرَوث على الأرضيات المخدرات في كُل مَكان. و نَقص في الألوان الأساسيَة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد