Dean Cooper şirketinden saklayarak çok büyük miktarda ödemeler yapıyormuş. | Open Subtitles | دين كوبر تبذل المدفوعات خارج الدفاتر كبيرة وإخفائها من شركته. |
Diğer insanlar için çek imzalamak, gizli nakit ödemeler yapmak dışında. | Open Subtitles | توقيع الشيكات لأشخاص آخرين. وإخفاء المدفوعات. |
Bridger'a söyle, yabancı bir iş, ülkemizin ödemeler dengesi için çok yararlı. | Open Subtitles | لمساعدة هذة البلد اقتصاديأ خصوصأ ميزان المدفوعات |
Komik olmaya çalışmıyorum, fakat bu akşam yapmam gereken bir ödeme var ve eğer parayı alabilme şansım olur ise... | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أكون مضحكا ولكن لدي بعض المدفوعات الليلة قإذا كان هناك أي فرصة في الحصول على المال |
Kim bir bulmaca avı için o kadar ödeme yapar? | Open Subtitles | من بإمكانه تحمل هذا النوع من المدفوعات لحل لغز مطاردة؟ |
Tabii yıllar boyu süren aylık Ödemeleri düşünecek olursan, karşılığı oldukça küçük oluyor. | Open Subtitles | بالطبع, إن نظرت إلى المدفوعات سنوياً على مدى السنوات التكلفة ستكون صغيرة إلى حد بعيد |
Tabii yıllar boyu süren aylık Ödemeleri düşünecek olursan, karşılığı oldukça küçük oluyor. | Open Subtitles | بالطبع, إن نظرت إلى المدفوعات سنوياً على مدى السنوات التكلفة ستكون صغيرة إلى حد بعيد |
Geçmişte nükleer ile ilgili ödemelerde transfer ajanı olarak görev yaptı. | Open Subtitles | والذي شغل منصب وكيل نقل المدفوعات النووية في الماضي |
Ve İngiltere ödemeler Dengesi, 1 966 ve '67. | Open Subtitles | وميزان المدفوعات للمملكة المتحدة لسنة 1966 و1967 |
Hayır ama ödemeler için banka kayıtlarını inceleyebiliriz. | Open Subtitles | كلاّ، ولكننا نستطيع التحقق من سجلاّت المدفوعات المصرفيّة |
Bu Ödemeleri yapan şirkey ya da kişi, ödemeler sigortanın değerini geçmeden hastanın öleceğini öngörüyorlar. | Open Subtitles | في مقابل سُلفة نقدية شهرية. بحيث أن الشركة أو الفرد الذي يقوم بتلك المدفوعات يراهن أساسا أن العميل سوف يموت |
Ve ödemeler 10 ay önce aniden kesilmiş. | Open Subtitles | ثانياً، المدفوعات توقفت فجأة قبل 10 أشهر |
Ve son olarak ödemeler her yıl aynı tarihlerdeymiş, 3 Mayıs ve ürpertici davul sesi eşliğinde 24 Aralık. | Open Subtitles | جميع هذه المدفوعات كانت بنفس المواعيد كل عام الثالث من مايو 24 ديسمبر |
Bu Louisiana Bankasının, 2401 Tulane Caddesine gönderdiği ödeme bordrosu. | Open Subtitles | ذلك كشف المدفوعات , بنك لويزيانا ارسل الى 2401 شارع تولان |
Toplam değeri 30 bin dolar olan, bankadan bankaya, ucunda para alan kişinin ismi değil sadece bir hesap numarasının olduğu bir dizi kayıt dışı ödeme var. | Open Subtitles | من المدفوعات غير الرسميّة بلغ مجموعها 30 ألفاً، أودعت إلى مصرف مع عدم وجود مُستفيد، بل مُجرّد رقم الحساب. |
Dünya çapındaki düzinelerce hesabın hepsine aynı şekilde ödeme yapılmış. | Open Subtitles | . عشارات الحسابات من جلّ أنحاء العالم . جميعهم إستلموا نوع من المدفوعات |
Tamam, Inverset'i saldırılarla ilişkilendiren bir şey bulamadım, ama adı Vorotech olan harici bir araştırma şirketine yaptıkları Ödemeleri buldum. | Open Subtitles | حسناً، لم أستطع أن أجد أي شيء يثبت تورط انفيرسيت في الهجمات علينا لكني وجدت سلسلة من المدفوعات التي قاموا بها |
Haklısın, ucuz değil. Fakat Ödemeleri zamanında gerçekleştirmeliyim. | Open Subtitles | أنت على حق ليس رخيصا، ولكنى احتاج المحافظة على سداد المدفوعات في مواعيدها |
Mümkün, ama öğrenmenin en iyi yolu, Ödemeleri onaylayan avukatın izini sürmek. | Open Subtitles | ذلك مُمكن، لكن أفضل طريقة لمعرفة ذلك هي بتعقب المُحامي الذي أذن بتلك المدفوعات. |
Bayan Devins, o ödemelerde hata yoktu. | Open Subtitles | يا سيّدة (ديفنز) تلك المدفوعات لم تكن خطأ |
Katibimiz Bay Heep'ten Ödemelerin babanızın talep ettiği şekilde yapıldığını kontrol etmesini istedim. | Open Subtitles | ولقد طلبنا من كاتب السيد هيب أن نرى أن المدفوعات و جعلت على النحو المبين من قبل والدك. |