katliam, bu sektör ve yunus öldüren balıkçılar, para kazandığı için devam ediyor. | Open Subtitles | صناعة الأسر هي التي تبقي تلك المذبحة مستمرّة بمكافأة الصيادين على سلوكهم المشين |
Zach Piller'in, Afganistan'daki katliam hakkında söylediği her şeyi bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد المعرفة كلّ شيء قاله زاك بيلر حول المذبحة في أفغانستان |
Majestenin hükümeti ve İngiliz halkı katliamın ve sebep olan felsefenin sorumluluğunu reddediyor. | Open Subtitles | أن حكومة جلالته و الشعب البريطاني يستنكرون كلا من المذبحة و الهدف الذي كانت وراءه |
Soya fabrikasındaki 16 Çinlinin katliamı için biri bedel ödemeli. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يدفع ثمن المذبحة التي حدثت في مصنع فول الصويا |
Katliamdan sonra bana her şeyi anlattı. Onunla gelmemi istedi. | Open Subtitles | أخبرني عن كل شيء بعد المذبحة أرادني أن أرحل معه |
3,5 yıldır ahlaksız yalanları yuttunuz ve bu feci katliama suç ortağı oldunuz. | Open Subtitles | لثلاثة أعوام و نصف أنتم إبتلعتم أكاذيب مخزية وأصبحتم شركاء فى المذبحة الشنيع |
Gerçek şu ki; katliam bir düğün sırasında olmadı. | Open Subtitles | لكن الحقيقة الفعلية هي أن المذبحة لم تقع وقت إتمام مراسيم الزفاف |
Gerçekte, katliam hiçbir surette bir düğün esnasında olmadı. | Open Subtitles | لكن الحقيقة الفعلية هي أن المذبحة لم تقع وقت إتمام مراسيم الزفاف |
Insanlar kaçti, çünkü Deir Yassin'deki katliam buna neden oldu. | Open Subtitles | الناس يهربون بسبب هذه المذبحة التى "حدثت في "دير ياسين |
Peri diyarındaki baskın için gerekli hazırlığı yaptım o zaman katliam başlasın. | Open Subtitles | الآن بما أنني أخذت تدابيري لغزوة اليوم إلى العوالم الجنية لندع المذبحة تبدأ |
bu davada çalışmıştım. bir adam katliam yapmıştı. | Open Subtitles | أنا تناولت هذه القضية، هذا الرجل عاش خلال المذبحة |
Bizi rezil ettikleri günü unutuyorsun, kızım. O katliam gününü unutuyorsun. | Open Subtitles | لقد نسيت حينما هاجمونا يا إبنتي، لقد نسيت يوم المذبحة. |
Korkunç olayın yaşandığı yeri araştıran subaylar, katliamın Belçika'nın küçük bir kasabası olan Malmedy'de yaşandığını söylediler. | Open Subtitles | طبقا لتقرير ضباط من المحقيقين فإن المذبحة مورست قرب البلدة البلجيكية لمولميدي |
Hatta pansiyondaki katliamın da senin fikrin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم يعطي أسمك عن المذبحة الموجودة في السكن البحري |
Şu an katliamın yapıldığı o küçük koydaki vahşeti düzeltmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | حالياً، اهتمامي مُنصبّ على تلك المساحة الضيقة من المياه حيث تُرتكب تلك المذبحة |
O da Jallianwala Bagh katliamı mağduruydu çünkü. | Open Subtitles | لأنه كان أيضا من الأهالى الذين تعرّضوا لهذه المذبحة |
-Garsonla konuştum ..klüpteki katliamı onla birlikte yaptık | Open Subtitles | الفتاة التي قتلت في المذبحة في النادي كانت لي |
O sebepsiz Katliamdan sadece senin kurtulabileceğini düşündüğüm zaman kaderini değiştirdim. | Open Subtitles | لقد غيرت قدرا عندما قررت انك لوحدك لتنجو من تلك المذبحة العديمة الفائدة |
Bunlar Sempa Nehri'ndeki Katliamdan kurtulanlar. | Open Subtitles | هناك بعض الناجين من المذبحة موجودين عند نهر سيمبا |
Aynı katliama davet edilmiştik. Birkaç kadeh içmiştim. Sonra bana asılmıştın. | Open Subtitles | تصادف بأننا كنا مدعوان إلى نفس المذبحة ولقد غازلتني بعد أن تناولت القليل |
ben kurbanlarının bir şekilde bu katliamla alakalı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ضحاياه مرتبطون بطريقة ما لهذه المذبحة |
Cadılar Bayramı katliamından kurtuldu. | Open Subtitles | يتجول ليلا في عيد القديسين من أجل المذبحة |
Martılar bu kıyımı engelleyemiyor. | Open Subtitles | لا تستطيع طيور الغلموت إيقاف هذه المذبحة |
Bu katliamda, sizin de bildiğiniz gibi aktör de hayatını kaybetmişti. | Open Subtitles | المذبحة كما تتذكّرون أودت بحياة الممثّل أيضاً |