kuyrukluyıldızlar kütleçekim ile Güneş Sistemi'nin dışına itilebilir ve uzayın derinliklerine sürülebilirler. | Open Subtitles | بإمكان الجاذبية أن تقوم بقذف المذنبات خارج النظام الشمس لتنفى الى الفضاء |
Eğer kuyrukluyıldızlar gezegene çarpıp su ve organik maddeleri getirmişse şu anda aşağıda; hayat, bize benzer karmaşık canlılar ve hatta uygarlıklar bile bulunabilir. | Open Subtitles | وإذا ما كانت المذنبات قد ضربته جالبة معها الماء والمواد العضوية فقد تكون هناك حياة .. أو حتى كائنات معقدة مثلنا |
ve böylece gökyüzünde gördüğümüz kuyruklu yıldızlar olurlar. | TED | وهكذا تتحول هذه الأجسام إلى المذنبات التي نراها في السماء. |
Bu misyonun sonuçları şunu kanıtlamış oldu kuyruklu yıldızlar güneş sistemini anlayabilmek için çalışılabilecek ideal cisimlerdi. | TED | من نتائج تلك المهمة أنه أصبح جليًّا للعيان، أن المذنبات كانت هياكل مثالية للدراسة لنفهم نظامنا الشمسي. |
Bunun sebebi, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde Güneş'ten yaklaşık 5 milyar kilometre uzakta kuyrukluyıldızların oldukça sessiz bir yaşam sürmesidir. | Open Subtitles | ذلك لأنه بعد مدار نيبتون على بعد خمسة مليار كيلو متر من الشمس تقريبا لدى المذنبات حياة هادئة جداً. |
Ayrıca kuyruklu yıldızların, yaşamın başlangıcını tetikleyen elementleri getirdiği de düşünülmektedir. | TED | كما يُعتقد أن المذنبات قد أحضرت العناصر التي ربما قد مهدت لنشأة الحياة. |
Başka birisi ise şöyle dedi; "Peki ya yıldızın önünden geçip giden çok eliptik yörüngedeki büyük kuyruklu yıldız kümeleri?" | TED | حتى قال شخص آخر، حسناً، ماذا عن مجموعة ضخمة من المذنبات التي تمر بجانب هذا النجم في مدار بيضاوي الشكل؟ |
kuyrukluyıldız gidişatını veya adımızın yazılı olduğu bir tanesinin ne zaman ulaşacağını tahmin edecek teknolojimiz yok. | TED | في الحقيقة أننا لا نملك التقنية الكافية للتنبؤ بمسار المذنبات ، أو متى سيصطدم بنا مذنب قد يحمل إسم أحدنا. |
Parıldayan kuyrukluyıldızlar göğün göğsüne saplanır ve uçan yaratıkları kavurur. | Open Subtitles | و المذنبات الملتهبه تنهمر من السماء و تعصف منها مخلوقات طائره |
Parıldayan kuyrukluyıldızlar göğün göğsüne saplanır ve uçan yaratıkları kavurur. | Open Subtitles | و المذنبات الملتهبه تنهمر من السماء و تعصف منها مخلوقات طائره |
kuyrukluyıldızlar rota düzeltmesi yapmazlar general. | Open Subtitles | لا تصحح المذنبات مساراتها، أيّها الجنرال. |
Gezegenlerin yörüngeleri ile kesiştiklerinden kuyrukluyıldızlar sıklıkla onlarla çarpışırlar. | Open Subtitles | لأنها تقطع مدارات الكواكب فكثيرا ماتصطدم المذنبات بها. |
kuyrukluyıldızlar kütleçekim ile Güneş Sistemi'nin dışına itilebilir ve uzayın derinliklerine sürülebilirler. | Open Subtitles | من الممكن أن تُقذف المذنبات بفعل الجاذبية خارج النظام الشمسي و تُنفى إلى الفضاء. |
Fakat hala, bir şekilde kuyrukluyıldızlar gelmeye devam ediyordu. | Open Subtitles | إلا أنه و بطريقة ما تستمر المذنبات بالقدوم. |
Bunlar sadece bizim ve yıldız arasından geçmekte olan kuyruklu yıldızlar. | TED | وهذه هي فقط المذنبات التي حدث ومرّت بيننا وبين النجم. |
Diğer dünyalar ile kastettiğim şey, örneğin sadece Venüs veya Merkür gibi gezegenler değil, aynı zamanda kuyruklu yıldızlar gibi cisimlerdir. | TED | وما أعنيه بالعوالم الأخرى، الكواكب، على سبيل المثال، مثل كوكبي عطارد والزهرة، وأيضا الأجسام مثل المذنبات. |
kuyruklu yıldızlar, Neptün gezegeninin ötesindeki Kuiper Kuşağının içinde, Oort Bulutu'nda hareket eder. | Open Subtitles | المذنبات تتحرك في سحابة أورت والتى تقع في حزام كويبر .. |
Çapı yaklaşık 6 km ve o da tüm kuyruklu yıldızlar gibi buz formunda kaya ve sudan oluşuyor. | Open Subtitles | ،يبلغ عرضه 6 كيلومتر، وككل المذنبات يتكون من الصخر وماء بحالة جليدية |
Yaklaşık M.Ö. 1400'de başlayarak kuyrukluyıldızların geçişlerini kayıt altına aldılar. | Open Subtitles | وفي 1400 سنة قبل الميلاد بدأو بتسجيل وفهرسة ظهور المذنبات |
Yaklaşık M.Ö. 1400'de başlayarak kuyrukluyıldızların geçişlerini kayıt altına aldılar. | Open Subtitles | فمنذ عام 1400 قبل الميلاد تقريباً بدأوا بتدوين و فهرسة ظهور المذنبات. |
kuyruklu yıldızların atmosferik kaçışı son derece açık şekilde hatırlatan kuyrukları vardır. | TED | المذنبات لها أذيالٌ تُعدّ تمثيلًا مرئيًا مدهشًا لإفلات المناخ. |
göründüğüne katılıyorum. Gözlemlediğimiz şeyi kopyalamak yüzlerce kuyruklu yıldız alırdı. | TED | أترون، إنه يحتاج لمئات من المذنبات لإعادة إنتاج ما لاحظناه. |
1531, 1607 ve 1682'de görülenlerin aynı ve her 76 yılda bir dönen tek bir kuyrukluyıldız olduğunu bulan ilk kişiydi. | Open Subtitles | و كان أول من علم بأن المذنبات التي شوهدت في 1531 و 1607 و 1682 كانت نفس المذنب |
Bu kuyruklu yıldızın ne kadar su içerdiğini anlayabilmek için bilim adamları bir uyduyu bilerek onunla çarpıştırdılar. | Open Subtitles | ولمعرفة حجم الماء ،الذي تحتويه المذنبات وجّه العلماء قمر اصطناعياً ليرتطم عمداً بالمذنب |
Güneş sistemimiz bir yıldızlar arası buluttan geçtiğinde muazzam bulutun kütleçekimi en dıştaki kuyruklu yıldızları uyandırır. | Open Subtitles | عندما يمر نظامنا الشمسي خلال تلك السحب النجمية فإن جاذبية تلك السحب تجذب المذنبات الأبعد |
Burada, Güneş Sistemi'nin bu uzak kıyısında buradan geçmekte olan bir yıldızın uyguladığı küçük bir çekiş bile bu kuyrukluyıldızlardan bazılarını Güneş'e olan kütleçekimsel bağlarından kurtarabilir. | Open Subtitles | هنا, على الحافة البعيدة للنظام الشمسي حتى قليل من قوة جاذبية نجم يمر بإمكانها ان تحرر بعضاً من هذه المذنبات |