ويكيبيديا

    "المرة عندما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • keresinde
        
    • zamanki
        
    • zaman gibi
        
    Bir keresinde, ayakkabılarımı çıkarmıştım... Kahramanlık taslayacaktım. Open Subtitles وذات المرة عندما خلعت حذائي لكي أصبح البطل العظيم.
    Çünkü bir keresinde sinema kuyruğundayken tam arkandan sana hey diye bağıran bendim. Open Subtitles ففى تلك المرة عندما كنا بالمسرح كنت أقول مرحبا للشخص الذى خلفك
    Bir keresinde Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesinin evinin etrafında zavallı kurdu kovalıyordu ve elinde balta vardı. Open Subtitles أتذكر تلك المرة عندما كان الذئب المسكين مطارداً من قِبل فتاة مرتدية غطاءً أحمر حول منزل جدته و كانت هي تحمل فأساً
    Ajanımın benim üstüme bomba attığı zamanki gibi. Open Subtitles مثل تلك المرة عندما عميلي أسقط علي قنبلة
    Emma Pillsburry'nin düğününde onun gelinliğinin tıpatıp aynısını giydiğin zaman gibi. Open Subtitles كتلك المرة عندما أرتديتي الفستان نفسه لايما بيلسبري في حفل زفافها
    Çocukken bir keresinde sokağın aşağısındaki bir çocuğa, boktan bir Huffy bisikleti okutup karşılığında yepyeni bir Schwinn almıştım. Open Subtitles أتذكر تلك المرة عندما كنت طفلاً قايضت عجلتي الرديئة مع هذا الفتي من الحي مع سيارته الجديدة اللامعة
    Bir keresinde komedi kulübüne gittiğimizde.. Open Subtitles مثل تلك المرة عندما ذهبنا إلى نادي الكوميديا
    ama hatırlarsın bir keresinde annemin antik vazosunu kırmıştı. Open Subtitles لكن تذكري تلك المرة عندما كسر مزهرية أمي العتيقة؟
    Bir keresinde senden kartımı ödemeni istemiştim hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين تلك المرة عندما طلبت منكِ دفع الفاتورة لأجلي؟ صحيح أنني أعطيتك الفاتورة مُتأخرًا جدًا.
    Bir keresinde çöp kutusunun içine dalıp piyasadan geri toplanan fıstık ezmesinin dopdolu kavanozunu yiyip bitirdiğinden? Open Subtitles كما تعلم .. بسبب تلك المرة عندما ذهبت إلى سلة المهملات وأكلت جرة كاملة من زبدة الفول السوداني؟
    Bir keresinde de seni takas ederlerse... takimdan ayrilmakla tehdit ettigi... olmustu. Open Subtitles صحيح ومن ثم تلك المرة عندما هدد بترك الفريق عندما كانوا يتحدثون عن بيعك
    Fakat bir keresinde hatırlıyorum oradaki sandalyede oturuyordum ve o sanki yatakta yüzükoyun ayatıyordu ve müzik ya da o tür bir şeyler dinliyorduk ve ben bunu daha önce kimseye sormamıştım ama yüzükoyun yatmış, kitap okuyor gibiydi ve ben de ona "Scott sana bir şey sorabilir miyim?" dedim. Open Subtitles ... لكن أتذكر تلك المرة عندما كنت جالسة على ذلك الكرسي هناك
    Bir keresinde de sen havuza sıçmıştın ve herkes sana Sabrina Pooperton* demişti. Open Subtitles أتذكرين تلك المرة عندما تغوّطتي في المسبح والناس نعتوكِ بـ(سابرينا بوبرتون)؟ (بوب= براز)
    Nora ile bir keresinde tam 5 saat... yatakta kaldık. Open Subtitles مثل تلك المرة عندما كنت في السرير مع "نورا"... لأكثر من 5 ساعات,...
    Bir keresinde eline basti diye James Harrison'i kovalamisti. Open Subtitles (كانت هُناك تلك المرة عندما اشتبك مع (جيمس هاريسون عندما داس على يدك
    Büyük annemi otobüs terminalinde buldukları zamanki gibi miydi? Open Subtitles ،هل ذلك مثل تلك المرة عندما وجدا جدّي في محطة الحافلات؟
    Aynı bir çift ayakkabı için bir elemanı bıçakladığım zamanki gibi. Open Subtitles كتلك المرة عندما طعنت ذلك الرجل لأسرق حذائه
    Tıpkı şekersiz jelibonların tümünü yememeni söylediğim zaman gibi sonra ishal oldun ve herkes onu çamur sanmıştı! Open Subtitles كتلك المرة عندما أخبرتك بأن لا تتناول الكيس الكامل من الحلوى الهلامية و أصبت بالأسهال والجميع
    Kampa gidip bir ayıyla karşılaştığım zaman gibi. Open Subtitles كتلك المرة عندما ذهبت للتخييم و رأيت دباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد