ويكيبيديا

    "المرضى في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hastaları
        
    • Hastalar
        
    • Hastaların
        
    hastaları üç gün sakinleştiriyordu. Aslında çok azı gelişme gösterdi. Open Subtitles لثلاثة أيام جعل المرضى في حالة مستقرة وبعضهم تحسنوا بالفعل
    Mesela ilk ameliyatları süresince hastaları öldüren Dr. Cushing'den ders almalıyız. TED علينا ان نتعلم من الدكتور كوشينج والذي أودى بحياة بعض المرضى في بداية تجاربه
    Heyetin saygıdeğer bir baroneti klinikte kadın hastaları taciz etmez. Open Subtitles البارون المحترم من كلية هيرالدز لا يغوي النساء المرضى في العيادات
    Hastanedeki Hastalar değil, sokaktaki insanlar üzerinde çalışma yapmayı istedim. TED لم أهتم فقط بدراسة المرضى في المستشفيات، بل كل الناس.
    Ve merkezi sinir sisteminiz ağır hasar aldığında, Hastalar genellikle ciddi sakatlıklarla kalıyor. TED وبعد إصابة رئيسية للجهاز المركزي العصبي لديك. يعيش المرضى في معظم الأحيان مع إعاقة شديدة.
    İlk spiral Bolivya'daki Hastaların sadece yarısını başarılı bir şekilde tedavi edebildi. TED إن اللفافة الأولى تمكنت أن تعالج بنجاح نصف المرضى في بوليفيا فقط.
    Örneğin, yeni bir ilacı değerlendirmek için, deneme sırasında Hastaların yarısı gerçek hapı alabiliyordu. TED لتقييم عقار جديد، على سبيل المثال، قد يتلقى نصف المرضى في التجربة الدواء الحقيقي،
    Hastanedeki hastaları sana manâlı manâlı baktığını... düşünmek bile istemiyorum. Open Subtitles لا أريد حتى التفكيرفي كل أولاءك المرضى في المستشفى الذين يرنون إليك بنظراتهم
    Bu sürede tüm hastaları gözden geçiremeyiz. Open Subtitles مستحيل أن ننجز كل هؤلاء المرضى في هذا الوقت
    Yürekli bir rakun yerel bir yaşlı bakımevinde hastaları eğlendirdi. Open Subtitles حيوان راكون شجاع يحاول إبهاج المرضى في مركز رعاية كبار السن
    Sigorta kapsamlarına bakmaksızın, hastaneler acil durumdaki hastaları kanunen tedavi etmek zorundadır. Open Subtitles هذه المستشفى عليها بموجب القانون أن تقوم بعلاج المرضى في حالات الطوارئ بغض النظر عن التغطية التأمينية
    Sonraki gün hastaları bir kamyonete yerleştirdik. Bizim korkusuzlar da öteki kamyonete doluştu. Open Subtitles اليوم التالي، انتقلنا مع المرضى في شاحنة، ورفاق "السيوف المشتعلة" في شاحنة آخرى.
    Koridordaki sedyelerde bekleyen yanık hastaları var. Open Subtitles لدي مرضى يعانون من حروقات بالغة على عربة نقل المرضى في الممرات
    Hastalar genelde terapiste âşık olduğunu sanır. Open Subtitles يَعتقدُ المرضى في أغلب الأحيان هم عاشقون لمُحلّليهم.
    Klinikteki bütün Hastalar kanserden mi ölmüş? Open Subtitles هل نعرف بأنّ جميع المرضى في العيادة ماتوا بسبب السرطان؟
    Parker akıl hastanesindeki tüm Hastalar manyak değil..yanlış anlaşılıyorlar Open Subtitles ليس كل المرضى في مستشفى باركر مجانين, ولكن هناك سوء فهم بسيط لهم
    Ameliyathanede Hastalar karıştı da. Open Subtitles لقد كان هناك ذلك الخلط بين المرضى في غرفة العمليات.
    Hastalar bu tesiste alabilecekleri en iyi bakımı alırlar. Open Subtitles المرضى في هذه المصحة يحصلون على أفضل رعاية ممكنة.
    Uzak, kırsal alanlardaki Hastaların kalplerini izlemek için kullanılabiliyor. TED يمكن استخدامه لمراقبة قلوب المرضى في المناطق الريفية النائية.
    Gördüğünüz gibi, 1954'te bu Hastaların çoğu şiddetli mutluluk yaşıyorlardı. TED وكما تشاهدون هنا، العديد من هؤلاء المرضى في 1954 يعانون من الابتهاج الشديد.
    Aktif olarak çalışan Hastaların immünuterapiyi anlamaları için bugün 600'ün üzerinde deneme yapılıyor. TED اليوم، هناك أكثر من 600 تجربة سريرية قائمة تسعى فعليًا للعمل معى المرضى في استكشاف كافة جوانب العلاج المناعي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد