Polis, korkunç olayla bu kıyılarda kol gezen ve Water Caddesi Kasabı diye anılan bir seri katil arasındaki bağlantıyı araştırıyor. | Open Subtitles | ـ الشرطة تحقق بإرتباطٍ محتمل بين هذه الجريمة المروعه والسفاح ـ الذي كان يجوبُ الساحل الشرقي المعروف بـ جزار وواتر ستريت |
Oğlumuzun, annesi hakkındaki korkunç gerçeği öğrenmesini istemeyiz. | Open Subtitles | لا نريد لأبننا أن يعرف الحقيقه المروعه عن أمه |
- Hayır hayatım. - Telefondasın demek. Hem de benim korkunç kararlarımdan kurtarman gereken bu kadar yardıma muhtaç hasta varken! | Open Subtitles | تتحدثين بالهاتف, بالرغم من كل الحاجه الى مساعدتكِ لتحمين المرضى من قراراتي المروعه |
Bir psikiyatrist sizlere, davalının böyle korkunç bir cinayeti... işleme kapasitesinin olduğunu anlatacak. | Open Subtitles | الطبيب النفسي سيقدم لكم توضيحاً حول قدرة المتهم على إرتكاب مثل هذه الجريمه المروعه |
Muhammed'in adı Dünya'nın gördüğü en korkunç terörist hareketlerle birlikte anılmaktadır. | Open Subtitles | واسم محمد مرتبط ببعض الأفعال الارهابيه المروعه والتى لم يراها العالم من قبل |
Korsanlık kariyerim boyunca pek çok korkunç şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت بعض الاشياء المعينه المروعه خلال حياتي |
Lise son sınıf öğrencisi Corey Holland'ın korkunç ölümünden 3 hafta sonra Texarkana kasabası yine bir şiddet olayı ile uyandı. | Open Subtitles | ♫ ثلاثة أسابيع بعد الوفاة المروعه ♫ ♫ لطالب المدرسه الثانوية كوري هولند ♫ ♫ بلدة تيكساركانا تستيقظ مجدداً ♫ |
Savaş sırasında neredeyse insan zihninin idrak edemeyeceği kadar korkunç şekilde yaralanmış olan adamları tedavi etmiştim ama hiçbiri kocam değildi. | Open Subtitles | خلال الحرب عالجت رجال بجروح متنوعه أصاباتهم المروعه على الاغلب كانت غير مفهومه بالنسبه للعقل البشري |
Adamlarımı ve dostlarımı yoldaşlarıma sundum... ve korkunç durumumuza bakmanın... başka yolları da var. | Open Subtitles | اتمثل امام زملائى و مواطنين ان هناك طريقه اخرى فى عرض الظروف المروعه |
Bu korkunç kasetlerden birine ulaştık ve önceden duyurduğumuz gibi şimdi sizlere sunacağız. | Open Subtitles | كما هو مُعلن ، فريقنا حصل ... على مكسب ... واحد من تلك الأشرطة المروعه |
korkunç sorunlarınız için üzgünüm millet. | Open Subtitles | أعبر عن أسفى أتجاه مشاكلكم المروعه |
Sonunda korkunç Penelope'un* pençesinden kurtulup hakkı olan mirasa kondu. | Open Subtitles | إنها وأخيراً حره من براثن "بينيلوب" المروعه تمتلك حقها من ثروة العائله |
korkunç yerlere gittim. | Open Subtitles | كنت فى بعض الاماكن المروعه |