döküntü eski müzayede evime hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكِ, منزل المزاد العلني الفاسد |
Bu eyaletin şerifi olarak, burada bulunan Bayan Jill McBain'in tüm mal varlığının açık arttırma ile satılmasına başkanlık etmem istendi. | Open Subtitles | باعتباري عُمدة هذة المُقاطعة فلقد طُلب مني ان اترأس الاشراف علي هذا المزاد العلني لاملاك السيدة جيل ماكبين و الحاضرة بيننا |
Fıçıyı Donoch Firh'in kuzeyinde açık artırmaya çıkaracaklar. | Open Subtitles | سيقيمون المزاد العلني ،حيث سيكون البرميل "بعيداً في "دونورث فيرث |
Bu araba eninde sonunda diğer eşyalarınla birlikte açık artırmada satılacak. | Open Subtitles | هذه السيارة في نهاية المطاف ستُباع في المزاد العلني مع بقية حاجياتُك |
60 gün içinde Açık arttırmaya çıkacaktı. | Open Subtitles | كان من الممكن أن يباع المنزل في المزاد العلني خلال 60 يوماً. |
Aynı birey Cuma günkü müzayedede Franklin Şişesi'nin sahibi olan kişi olmayacak mı? | Open Subtitles | لن يحدث ويكون نفس الشخص في المزاد العلني لزجاجة فرانكلين يوم الجمعة |
Toparlaman için sana bir dakika vereceğim müzayededen sonra kendimi aşağılanmış ve utanmış hissederken bana aynı şeyi söylemedin mi? | Open Subtitles | بعد المزاد العلني يا راي شعرت بالحرج والذل الم تقل لي الامر نفسه ؟ -يجب الا تشعري هكذا هل تذكر ؟ |
Bana 1,6 milyon doları ödesen bile, yine de açık artırma için ödeyeceğim yüklü bir komisyon ücreti olacak. | Open Subtitles | حتى لو ارجعت ليّ الـ160 مليون ما زال هناك قسط شراء من المزاد العلني |
Bankaya gittik ve evi açık arttırmada satacaklar. | Open Subtitles | إذا، ذهبنا إلى المصرف والمنزل سيعرض للبيع في المزاد العلني |
Sabahtan beri müzayede eviyle konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتصل بدار المزاد العلني طوال الصباح |
müzayede salonu. | Open Subtitles | هذا كان بيت المزاد العلني |
Sessizlik, müzayede. | Open Subtitles | أنا راي مدير المزاد العلني |
Pazartesi açıktı. Makineleri açık arttırma ile satıyorlar. | Open Subtitles | كان مفتوحا يوم الاثنين انهم يبيعون المعدات في المزاد العلني |
Bir yolunu bulup geciktirebiliriz bu sayede süreç başlayana kadar evde oturabilirsiniz, ancak hükümet bunu öğrendiğinde binayı açık arttırma ile satacak ve karşı gelme hakkınız da olmayacaktır. | Open Subtitles | يمكننا أن نؤخر رسوم الأرث رغم ذلك يمكنك البقاء فيي المنزل في الوقت الراهن ولكن لا محالة، فإن الدولة سوف تأخذه وتبيعه في المزاد العلني |
MP önümüzdeki hafta açık artırmaya koyacak. | Open Subtitles | إم بي) سوف تضعها في المزاد العلني الاسبوع القادم) |
açık artırmaya üç gün var. | Open Subtitles | المزاد العلني بعد ثلاثة أيام. |
Geçen hafta açık artırmada 6,5 milyon dolara satıldı. | Open Subtitles | أجل، بيعت في المزاد العلني الأسبوع الماضي مُقابل 6.5 مليون دولار. |
Bir adam açık artırmada piyano alıyor, akort ederken içinde yıllardır gönderilmemiş bir mektup buluyor. | Open Subtitles | لقد سمعت قصة في الأخبار في اليوم الماضي عن رجل إشترى بيانو في المزاد العلني ووجد تحت أحد الأزرار رساله مهمله عمرها 40 عاما |
Diğer örneği, yani Woodford'un peşinde olduğu bu kadın tarafından Açık arttırmaya çıkarılıyor. | Open Subtitles | العينة الأخرى، والتي يسعى صوبها (وودفورد) تُعرض في المزاد العلني من قبل هذه المرأة |
Ev Açık arttırmaya çıkar, Markham ölü eşek fiyatına alır. | Open Subtitles | ولذلك سيتمّ عرض المنزل في المزاد العلني ويحصل عليه (ماركهام) بثمن التراب |
Eminim müzayedede kapışılacaklar. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم سيكونون ضربة قوية في المزاد العلني |
müzayededen aldım. | Open Subtitles | التي إشتريتها من المزاد العلني |
Bana 1,6 milyon doları ödesen bile, yine de açık artırma için ödeyeceğim yüklü bir komisyon ücreti olacak. | Open Subtitles | حتى لو ارجعت ليّ الـ160 مليون ما زال هناك قسط شراء من المزاد العلني |
Haciz konmuş bir evi açık arttırmada satın aldım. | Open Subtitles | أنا اشتريت منزل للتو في المزاد العلني. |