Bu bir yarış ve o, Kansaslı çiftçi kızlarından Avrupalı düşeslere kadar kadınları tavladığı tüm numaralarını kullanıyor. | Open Subtitles | انه مبارزة و سيستخدم الاسلحة التى تطيح بكل شىء من فتاه كنساس المزارعة الى نبيلات أوروبا |
Bella'nındı. İşleri o yürütüyordu. Ben de köpeğimle bir şeyler yapıyordum ama çiftçi oydu. | Open Subtitles | هي من أدارت المكان، أمكنني القيام ببعض الأمور انا و الكلب، لكن هي كانت المزارعة |
Pek kıymetli çiftçi prensesimiz onunla konuşmakta ısrarlı. | Open Subtitles | أميرتنا المزارعة الغالية تصرّ على الكلام معها على الهاتف. |
Burkhalter, bu gece o şişman çiftçi kızı ile görüşeceğini söylüyordu. | Open Subtitles | بوركهلتر) قال أنه سيقوم بمقابلة) الفتاة المزارعة السمينة الليلة؟ |