Bu çifte trajediden daha dün gece haberim oldu ve | Open Subtitles | لقد عرفت بأمر المأساة المزدوجة في ليلة البارحة فحسب |
Mitre Meydanı'ndaki çifte cinayet ve Miller's Court'daki son cinayet. | Open Subtitles | جريمة القتل المزدوجة في ميدان مايتر والجريمة الأخيرة في قاعة ميلير |
Geçen hafta SoHo'daki çifte cinayette olan biteni gördüm. | Open Subtitles | رأيت ماحدث في حادثة القتل المزدوجة في سوهو الاسبوع الماضي. |
Boulder City'deki çifte cinayetten alınanla aynı kalibre. | Open Subtitles | و هي من نفس عيار ذخيرة المسدس الذي أُخذ "من جريمة القتل المزدوجة في "بولدر سيتي |
Şu andan itibaren, sadece Greek Lane'deki çifte cinayete ve Wesley Duke'ün cinayetine odaklanıyoruz. | Open Subtitles | من الآن تركيزنا بالكامل على الجريمة المزدوجة في المنطقة الخضراء " ومقتل " ويزلي ديوك |
En son böyle bir şeyi gördüğümde çifte Pimlico'ydu ve o orospu çocuğu da yine karışıklığın tam orta yerindeydi. | Open Subtitles | أخر مرة رأيت تلك الذخيرة كانت في (جريمة القتل المزدوجة في (بيمليكو وأنا متيقّنٌ أن الوغد كان في وسط تلك الفوضى |
Bu yakaladığınız serseriler... Sizce bize çifte cinayet hakkında ipucu verir mi? | Open Subtitles | المنحط الذي مسكتوه، هل تظنون إنه قد يمنحنا دليلاً حول الجريمة المزدوجة في (بريك)؟ |