sahte büyü dükkânı ve uydurma anıları olan dolandırıcı, hırsızın tekidir. | Open Subtitles | إنه لص ومحتال مع محلات الشعوذة المزيفة الخاصة به وتذكاراته المزورة |
Kazandığın bütün o mükemmel sahte paraları gerçekten yakacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقوم حقاً بحرق كلّ النقود المزورة التي حصلت عليها؟ |
Tutuklama emri, çek senet dolandırıcılığı, sahte para basımı, kabahatli saldırı. | Open Subtitles | مذكرات إعتقال معلقة ، الإحتيال وحيازة العملة المزورة ، وجنحة الإعتداء |
Şimdi, bu satışlardan gelen paralar eğitimleri, sahte pasaportları, gelişmiş bombaları finanse ediyor. | Open Subtitles | الآن ، إيرادات تلك المبيعات تمول التدريبات ، التأشيرات المزورة و المتفجرات المتطورة |
Ayrıca bu sahte sağlık kanunu ihlali tabelalarını da iyi akıl etmişsin. | Open Subtitles | . لقد وضعت كل هذه اللوحات المزورة . حول انتهاكات قوانين الصحة |
Laboratuara gelir gelmez, en gençleri olmasına rağmen sahte evrak hazırlamada bir problem olduğu hemen anladı. | TED | ما ان وصل الى المختبر ورغم انه كان الاصغر الا انه على الفور استطاع اكتشاف مشكلة في صناعة الاوراق المزورة |
Ancak sahte kimlik alırken uyacağınız yasal koşullara bakın. | TED | ولكن لاحظوا الشروط الملزمة قانونا لشراء هويتك المزورة. |
Google ve Facebook'ta sahte haberlerin yayılmasını engellemek için teknolojiyi kullanmayı deneyen bazı zeki insanlar, zeki mühendisler var. | TED | هناك بعض الأشخاص شديدي الذكاء، من عباقرة المهندسين في جوجل وفيسبوك، والذين يحاولون استخدام التكنولوجيا لإيقاف انتشار الأخبار المزورة. |
Sadece sahte belgeler hazırlamakla kalmayıp, kaçak Alman askerlerine yardım eden, askerlerimize saldırı planlayan, | Open Subtitles | ماذا نطلق على رجل يقدم الأوراق المزورة والمأوى إلى المخربين الأيطاليين |
Bir sürü sahte isim kullanmış vizelerde, pasaportlarda, kira sözleşmelerinde... | Open Subtitles | ان لدينا درزينة من الشخصيات المزورة يستعملها على التأشيرات الجوازات ، عقود الايجار |
sahte banknotlar Merkez Bankası'nın kasasında beş gün yatacak, ancak ondan sonra incelenecekti. | Open Subtitles | الاموال المزورة تتواجد في القبو لمدة خمسة أيام قبل أن تقوم بمعالجتهم |
Yasir'in ağabeyi gibi intihar komandosu olduğu için sahte evraklarda kendi ismini kullandığına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن ياسـر اسـتخدم اسـم أخوه الشـهيد في الوثائق المزورة فقط ليعبر عن احترامه لاخيه الشهيد |
Bak, daha fazla bira istediğinde, sahte kimliklerinden kullanabilirsin. | Open Subtitles | أنصتي، إذا أردتي المزيد من الجعة يمكنك إستخدام هُوِيَّتكِ المزورة |
Bir sürü sahte isim kullanmış . vizelerde, pasaportlarda, kira sözleşmelerinde ... | Open Subtitles | ان لدينا درزينة من الشخصيات المزورة يستعملها على التأشيرات الجوازات ، عقود الايجار |
- NY Polisinden Helene. İşe sahte kimliklerinizle başlayıp içinizdeki gerçek suçlulara ulaştı. | Open Subtitles | أيلين في شرطة نيويورك و قد عملت معكم على هوياتكم المزورة و من ثم اكتشفت أنكم مجرمون |
Gerçek bir kitle imha silahı mı, yoksa Saddam'ınki gibi sahte mi? | Open Subtitles | لحظة , دمار شامل ؟ مثل اسلحة صدام المزورة ؟ ؟ |
Bizim sahte Rembrandt çok kötü bir kopyaymış. | Open Subtitles | كنت اتحدث مع خبير اللوحات فى المعرض العالمى يبدو ان نسخة رامبرانت المزورة هى اسوأ نوع تزوير |
Son zamanlarda pazarlara trilyonlarca sahte para sızmış. | Open Subtitles | على ما يبدو ان ملايين العملات المزورة اغرقت الاقتصاد |
sahte kimliklerin izini sürüp acenteye ulaşmışlar. | Open Subtitles | لقد تتبعوا الهويات المزورة الى هذا العنوان |
Bu sahte belgeler o kadar kaliteli ki gerçek olanlar, yanlarında düzmece kalıyor. | Open Subtitles | هذه الوثائق المزورة جيدة جداَ تجعل الوثئقة الحقيقة تبدوا مزورة |
Plakayı sahtesiyle değiştir. | Open Subtitles | أصلحها باللوحات المزورة الحقيقية. |