| Ailenle daha fazla vakit geçirmek istediğini söyleyen sensin sanıyordum. | Open Subtitles | وأعتقدأنكالذيقلت .. أنك تريد قضاء المزيد من الوقت مع عائلتك |
| Bana tavsiye vermeye başlamadan önce, çocuğumu daha iyi tanıyabilmek için onunla biraz daha fazla vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | لأمضي المزيد من الوقت مع ولدي قبل أن اعطي غيري نصيحه عن كيفية التعامل مع أبنته |
| John Mitchell, ailesine daha fazla zaman ayırmak istediğini söyleyerek BYSK başkanlığından istifa ediyor. | Open Subtitles | جون ميتشل إستقال من رئاسة لجنة ترشيح الرئيس نيكسون لفترة ثانية قال أنه يريد قضاء المزيد من الوقت مع عائلته |
| Babamla daha fazla zaman geçirmem gerekir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّه علي أن أمضي المزيد من الوقت مع والدي |
| Köklerinin kişisel bir anlayışı olan biriyle daha çok zaman geçirmesi onun için çok iyi olabilir, Jacob'ın geldiği yerde, | Open Subtitles | ربما يكون جيد للغاية ليعقوب أن يقضي المزيد من الوقت مع الشخص الذي لديه فهم شخصي لميراثه ومن أين جاء |
| Evet. Eğer o gorillerle biraz daha zaman geçirebilseydi... | Open Subtitles | نعم، فقط لو أمكنها أن تقضي المزيد من الوقت مع الغوريلات |
| Böylece anne dinlenir, baba da meleğiyle daha çok vakit geçirebilir. | Open Subtitles | الأم ترتاح قليلا الأب يحصل على المزيد من الوقت مع ملاكه الصغير |
| Ve o Bay Fitz ile seninle geçirdiğinden daha fazla vakit geçiriyor. | Open Subtitles | وهي تقضي المزيد من الوقت مع مستر فيتز وليس أنتِ. |
| Ailemle daha fazla vakit geçirmek çok güzel. | Open Subtitles | أنه جميل جدا أن تقضي المزيد من الوقت مع عائلتي |
| Sen de akşamları Libby ile daha fazla vakit geçirmek istediğinden... | Open Subtitles | أعلم أنّك تحاول قضاء المزيد من الوقت مع ليبي مساءاً، لذا... |
| Yani çocuklarla daha fazla vakit geçirmek istiyorsun. | Open Subtitles | إذن، ترغب في قضاء المزيد من الوقت مع الولدين. |
| - Karısıyla biraz daha fazla zaman geçirir diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت بانه سيقضي المزيد من الوقت مع زوجته |
| Ama idare ettiklerini söylüyor ve çocuklarla daha fazla zaman geçirdiği için mutlu. | Open Subtitles | , لكنها قالت انها بدات تتعود على هذا و أنا أعرف انها سعيدة لقضائها المزيد من الوقت مع الأولاد |
| Ailesiyle daha fazla zaman geçirmek istiyor. | Open Subtitles | يُريد أن يقضي المزيد من الوقت مع عائلته. |
| Böylece çocuklarınla daha fazla zaman geçirebilirsin. | Open Subtitles | حتى يمكنكِ أن تقضي المزيد من الوقت مع الأطفال؟ |
| Ve yıllardır ihmal ettiğim birkaç kişiye daha çok zaman ayıracağım hala fırsatım varken. | Open Subtitles | وأتمنى أن أقضى المزيد من الوقت مع بعض الناس, الذين أهملتهم على مر السنين بينما لا زلت أمتلك الفرصه |
| Billie babasıyla daha çok zaman geçirmek istiyormuş. | Open Subtitles | بيلي أرادت ان تمضي المزيد من الوقت مع والدها |
| Bir noktada, torunlarımla daha çok zaman geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | في مرحلة ما، أريد قضاء المزيد من الوقت مع أحفادي |
| Dalış dersinden sonra Doug ile biraz daha zaman geçirmek istedi. | Open Subtitles | وقالت إنها تريد أن تنفق المزيد من الوقت مع دوغ بعد دروس الغوص وأنا بخير مع ذلك. |
| Kardeşinle biraz daha zaman geçirmek istersen, sana bir avukat tutmanı öneririm Hannah. | Open Subtitles | إذا كنت ترغبين في قضاء المزيد من الوقت مع أخيك أقترح أن تجلبي له محاميًا جيدًا يا هانا |
| Bu bana ailemle biraz daha zaman kazandırıyor. | Open Subtitles | مجرد قضاء المزيد من الوقت مع عائلتي. |
| Belki de en doğrusu Clam'in peşini bırakıp, ne bileyim, ailemize daha çok vakit geçirmek. | Open Subtitles | ربما يجب علينا فقط أن ندع حانة محارة ولا أعرف , نقضي المزيد من الوقت مع عائلاتنا |