Geldi mi o, yüzümdeki sahte gülümsemeyi bırakabilir miyim? | Open Subtitles | أهذه هي، أم بإمكاني محو هذه الإبتسامة المزيفة من على وجهي؟ |
Maske ve sahte para desteleri, daha büyük bir şey sakladığını gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك القناع والرزمة المزيفة من العملات تفوح منها رائحة شيء أكبر |
O, liseye yeniden girmek için kullandığım sahte kimliğim. | Open Subtitles | هذه بطاقتي المزيفة من أجل التسلل إلى المدرسة |
Bu kadar sahte muhit edinme çabasından sonra, dergi endüstrisinde gerçek biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | - بعد كل اعمال الشبكة المزيفة من اللطيف مقابلة شخص يعمل في تجارة المجلات |
Hatta sahte tehdit mektubu yolladın. | Open Subtitles | الرسائل المزيفة من مجموعات الكراهية |
Yüz tanıma programından aldığımız görüntülerde sahte polislerin suç kayıtları ortaya çıktı. | Open Subtitles | أظهر برنامج التعرف على أوجه الشرطة المزيفة من النادي أن لهم تاريخ إجرامي... |
sahte beni, kitabımdaki, Uluslararası Bir Suikastçının Gerçek Anıları. | Open Subtitles | بل الشخصية المزيفة من كتابي "مذكرات حقيقية لقاتل دولي". |
Bir hafta içerisinde, ilk sahte adlarımı kullanmaya başlamıştım bile ve işteki 10 yılım boyunca, sahte araba parçaları, alaşımlı jant, sahte hayvan tımarlama aletleri, sahte bisiklet parçaları ve sahtecilerin en favorisi olan sahte lüks deri mallar, kıyafetler ve ayakkabılar peşinde koştum. | TED | خلال أسبوع كنت انشىء الاسم الأول من قائمة أسمائي المستعارة وخلال عشر سنوات، حققت في قضايا قطع سيارات مزورة، عجلات معدنية، أدوات حلاقة حيوانات مزيفة، قطع مزيفة للدراجات، وبالطبع، المفضلة عند المزورين، المنتجات الجلدية الفارهة المزيفة من ملابس وأحذية. |
Ya da Charlie'ye sor bakalım dükkanda sahte fişler basamıyor muymuş? | Open Subtitles | أو لربّما سؤال (تشارلي) إن كان بإمكانه طباعة بعض الفواتير المزيفة من المتجر؟ |
Telesekreterine Stephen Hawking'den sahte mesaj bıraktığımızdan bu yana Sheldon'a yaptığımız en acımasız şey olacak. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء قاس بشكل مبهج (قد عملناه لـ(شيلدون منذ أن تركنا تلك الرسالة الصوتية المزيفة (من (ستيفن هاوكينغ |