Gerilimi yükselterek ve alçaltarak AC, bu mesafe sorununu çözebilirdi. | Open Subtitles | مع تخفيض الفولت ورفعه التيار المتردد قد حل مشكله المسافه |
Şimdi mesafe 20 metre fark attı, yani 120 km hızla geleceğiz. | Open Subtitles | و الان اصبحت المسافه 20 قدم. و السرعه 120كيلومتر فى الساعه. |
Sutton Coldfield'dan onca yol geldiler ve sen onlara bir merhaba bile demeyecek misin? | Open Subtitles | لقد جائوا كل هذه المسافه من سلطان كولدفيلد ولا يحصلون على التحيه منك؟ |
- Sence ne kadar uzağa atabilirim? | Open Subtitles | ما هى المسافه بأعتقادك التى ستقطعها عندما ارميها |
New York'a, arkadaşlarınla tanışmak için o kadar yoldan geliyor ama kayınvalidesini görmek için zaman bulamıyor. | Open Subtitles | أنه سيقطع كل هذه المسافه إلى نيويورك فقط للقاء الناس الذين تعملين معهم لكنه لا يمكنه إيجاد ساعة |
Periskoptan bakıp hedefe olan mesafeyi ve hızı görüyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أنظر فى البيرسكوب و يعطينى المسافه و السرعه |
Katedilen mesafe 22 kilometre. Geriye kalan 2145 kilometre. | Open Subtitles | المسافه المقطوعه 22 كم المسافه المتبقيه 2145 كم |
Katedilen mesafe 604 kilometre. Geriye kalan 1563 kilometre. | Open Subtitles | المسافه المقطوعه 604 كم المسافه المتبقيه 1563 |
Katedilen mesafe 1087 kilometre. Geriye kalan 1080 kilometre. "Kutup Dairesi". | Open Subtitles | المسافه المقطوعه 1087 كم المسافه المتبقيه 1080 كم الدائره القطبيه |
Katedilen mesafe 1970 kilometre. Geriye kalan 197 kilometre. | Open Subtitles | المسافه المقطوعه 1970 كم المسافه المتبقيه 197 |
Karanlık çökmeden kardeşimle arama kilometrelerce mesafe koymak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن اضع بعض المسافه بيني وبين اخي قبل أن يسدال الليل ستاره |
Domuz Amerika'dan o kadar yol mu geldi? | Open Subtitles | لحم الخنزير هذا جاء من كل هذه المسافه من ؟ |
O zaman bir dahaki sefere sana yardım edebilmek için yolumu değiştirmeme neden olma ve acil yol yardım servisini ara. | Open Subtitles | المره القادمه أتصلي بالورشه. بدلا من تركي أقود كل تلك المسافه الى هنا لمساعدتكِ |
Bu kadar uzağa gitmek zorunda kaldığın için kusura bakma. | Open Subtitles | أسفه على أنك قدت السيارة كل هذه المسافه |
Bence bu kurşunlar o kadar uzağa gitmez. | Open Subtitles | الرصاصه لن تصيب بتلك المسافه |
O kadar yoldan bu köhne yere geliyorum, peki ya ne için? | Open Subtitles | قطعت كل هذه المسافه إلى هذا المكان القذر من أجل ماذا؟ |
O kadar yoldan beni aramaya gelmiş. | Open Subtitles | انا لا اصدق انها جاءت كل هذه المسافه من اجلى |
Daha da fazlasını gitmeliyiz. Sadece mesafeyi de kastetmiyorum. | Open Subtitles | ينبغى ان نسافر اكثر من هذا ولا اعنى فقط المسافه |
Yani uzaklık ve hızı ölçebilecek iyi gözlere sahip olmalısınız. | Open Subtitles | لابد أن لديك عيون ثاقبه بالنسبه للسرعه و المسافه |
Sarı cip. 615 metre, sürati saatte 45 km., önleme mesafesi 3 derece. | Open Subtitles | عند الشجره المسافه 675 يارده سياره بسرعه 3 اميال في الساعه |
O uzaklığa erişemeyecek olanları havadan kurtarmalısınız. | Open Subtitles | أى أحد لا يمكنه قطع هذه المسافه يجب أن نقطعها عليهم بالطائرات |
Aydınlatma tabakası çok fazla ışığın içeri girmesine sebep olur, ...bu mesafeden öğlen vakti tam bir görüş sağlamaları çok zor olur. | Open Subtitles | الطلاء يحجب الكثير من الضوء المارّ من خلاله، سيكون من الصعب جداً عليهم أن يروا، بشكل جيد من هذه المسافه في الظهيرة. |