Geri dönsem iyi olur. - Evim hemen şu köşede. | Open Subtitles | ـ من المستحسن أن أعود ـ المكان قريب من هنا |
Neredeyse hiçbir şey görmüyorum. Işığı yaksak daha iyi olabilir. | Open Subtitles | لا أرى أى شىء ربما من المستحسن أن نضىء الأنوار |
- Belki onları çağırsan iyi olur canım. - Peki. | Open Subtitles | لعله من المستحسن أن تقومي بدعوتهم يا عزيزتي |
İnsanlar yalan yanlış konuşacaklardır. Sanırım vedalaşsak iyi olacak. | Open Subtitles | سواء كان خطأ أو صواب ، الناس ستتكلم عنا ولذا من المستحسن أن اودعك |
Bu sabah su sıcak olsa iyi olur, yoksa o yöneticiyi bitiririm. | Open Subtitles | من المستحسن أن تكون المياه ساخنة وإلا سأمحو هذا المشرف |
Bak, su hala sıcakken duş alsam iyi olur. | Open Subtitles | حسنًا من المستحسن أن أذهب بينما الماء ساخن |
Biriniz hemen şerife gitseniz iyi edersiniz. | Open Subtitles | من المستحسن أن يذهب أحدكم إلى مركز الشريف فوراً |
Biraz hava alsan iyi olur. | Open Subtitles | من المستحسن أن تخرج وتحصل على بعض الهواء |
Bunu kendine saklasan daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما ذلك شىء من المستحسن أن تحتفظ به لنفسك. |
O zaman yaratsan iyi olur çünkü tedavim işe yaradı. | Open Subtitles | إذاً من المستحسن أن تجد وقت لأن علاجي تم |
Umarım o evde en azından iyi bir mal vardır. | Open Subtitles | من المستحسن أن يكون هناك كيس كبير من التبغ في هذا المنزل |
Paranın bir kısmını kendimize ayırsak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من المستحسن أن نأخذ جزءا من المال ؟ |
Yarın topumun parasını getirirsen iyi olur yoksa bu senin için hiç iyi olmaz, g.t herif! | Open Subtitles | من المستحسن أن تحضر قيمة الكرة غداً أم تريد أخذها، أيها الأحمق |
Bunun için kendini perişan etmen iyi değil. | Open Subtitles | ليس من المستحسن أن تجعل نفسك فقيرا فى التفاصيل |
Muhtemelen benden duyması daha iyi olur zaten. | Open Subtitles | , أنت جالسٌ وتفكر وربما من المستحسن أن تأتي مني. |