| Annesinin orada olmasına imkan yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون والدته هناك |
| Bunun Fulton'ın fikri olmasına imkan yok. | Open Subtitles | (من المستحيل أن تكون هذه فكرة السيّد (فولتن |
| Clark, bu meteor yağmurlarının rastgele olmasının imkanı yok. | Open Subtitles | كلارك، إنه من المستحيل أن تكون عشوائية |
| Burada olmasının imkanı yok fakat işte burada. | Open Subtitles | ومن المستحيل أن تكون هنا وبعد... وانها هنا. |
| Haklı olmasına imkân yok. Benim hala düşünmesi imkânsız. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون تقول الحقيقة، إنه لا يفكر بي حتى الان |
| Böyle bir ortamda ortaya çıkma... | Open Subtitles | ... من المستحيل أن تكون هكذا ! قتال |
| Carrie'nin katil olmasına imkan yok. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون (كاري) قاتلة |
| Burada olmasının imkanı yok ama işte karşımda! | Open Subtitles | ومن المستحيل أن تكون هنا وبعد... انها هنا! |
| Çocuklar, Robin'in evli olmasına imkân yok. | Open Subtitles | يا فتية، من المستحيل أن تكون (روبين) متزوجة |
| Böyle bir ortamda ortaya çıkma... | Open Subtitles | ... من المستحيل أن تكون هكذا |