O Yuvarlak şeylere lastik denir ve arabanın altına takılır! | Open Subtitles | هذه الأشياء المستديرة تدعى إطارات وهى توضع فى أسفل السيارة |
Belki de siz bir vaka sunmadan önce Yuvarlak masada yapmalıyım. | Open Subtitles | ربما ان اقوم بمفاجأتها عند الطاولة المستديرة قبل ان تقدموا القضية |
Peki bahsettiğim tüm bu Yuvarlak şeyler? | TED | و ماذا عن كل هذه الأشياء المستديرة التي لاحظتها؟ |
Wace, Arthur efsanelerinin en önemli öğelerinden Geoffrey'nin kılıcı, şatosu ve büyücüsüne Yuvarlak masa'yı ekledi. | TED | أضاف وايس حجر زاويةٍ آخر من أسطورة آرثر إلى سيف جيفري، القلعة، والساحر: الطاولة المستديرة. |
...Round Table'a dönüyoruz. | Open Subtitles | و الآن نعود إلى : الطاولة المستديرة |
Kral Arthur ve onun Yuvarlak masa şövalyeleri. | Open Subtitles | الملك أرثر وهو أحد فرسان الطاولة المستديرة |
- "Yuvarlak masa" mı? - Yoksa kare mi isterdin? | Open Subtitles | الطاولة المستديرة أليس من الأفضل أن تكون مربعة |
Sayın şövalye, benimle Camelot'a gelip... ..Yuvarlak Masaya katılmak ister misiniz? | Open Subtitles | يا أيها الفارس الجيد ، هل ستأتى معى إلى كاميلوت و تلتحق بنا فى المائدة المستديرة ؟ |
Yuvarlak masa Şövalyelerini şu karanlık zamanlarda... örnek gösterecek bir göreve ihtiyacınız var. | Open Subtitles | فرسان المائدة المستديرة سيكون عندهم مهمّة ليكونوا مثال يحتذى به فى هذه الأوقات المظلمة |
Aslında ben, Yuvarlak Masanın bir şövalyesiyim. | Open Subtitles | في الحقيقة أَنا فارس من فرسان المائدة المستديرة |
Öğrensen iyi olur evlat yoksa seni yandaki Yuvarlak pencereden atarım. | Open Subtitles | الاحسن، خليك كويس. . او هركل طيزك من النافذة المستديرة الصَغيرة الجانبية. |
Yuvarlak lastik ayakları parçalara ayrılacak. | Open Subtitles | وأقدامهم المطاطية المستديرة ستتحطم إلى قطع |
Olağanüstü! Arthur ve Yuvarlak masa'nın günlerine yakışan sözler! | Open Subtitles | رائع, بطولة تطابق أيام اّرثر والمائدة المستديرة |
Olağanüstü! Arthur ve Yuvarlak masa'nın günlerine yakışan sözler! | Open Subtitles | رائع, بطولة تطابق أيام اّرثر والمائدة المستديرة |
Ah, iyi. Hava kuvvetleri de geldi. Yeni Yuvarlak uçaklarla. | Open Subtitles | حسنا القوات الجوية هنا بتلك الطائرات المستديرة الجديدة لا نملك طائرات مستديرة يا سيدى |
Ve bunu yapmak için, biz şövalyeleri ile sizin Yuvarlak masa doldurmanız gerekmektedir. | Open Subtitles | و لفعل هذا ، يجب علينا أن نملأ طاولتك المستديرة بالفرسان |
Benim Yuvarlak masa oturup bir daha şövalye gerekir. | Open Subtitles | أحتاج فارساً واحداً فقط ليجلس على طاولتي المستديرة |
Ne dersen de, o büyük Yuvarlak yanaklar sabahları sıcak oluyorlar... | Open Subtitles | قل ما تريده فتلك الخدود الكبيرة المستديرة دافئة في الصباح |
Bütün Yuvarlak masa Şövalyeleri ön cepheye sevk edilecek. | Open Subtitles | كل فرسان المستديرة الأخرين أرسلوا الي خطوط القتال الأمامية |
Yuvarlak masa Şövalyeleri karşısında Komutan Xingke ne kadar iyi olsa da... | Open Subtitles | لكن منذ أن ظهر فرسان المستديرة ، مهما كان القائد شن كو جيدا اا |
Tam buradaydık, Little Round Top. | Open Subtitles | كنا هناك، عند تلك القمة المستديرة. |