Çalışanlarımızı ilgilendiren yasal bir soruşturmada Avukat bulundurmak genel politikamızdır. | Open Subtitles | سياستنا هي أن يكون المستشار القانوني حاضراً لأيّ إستفسار مُتصل بموظف. |
Öyle bir durum ki, çocuğun annesine Avukat şöyle diyor... | Open Subtitles | لنفترض ان المستشار القانوني قال لأم الطفلة |
Avukat, kendinizi tanıtın lütfen. | Open Subtitles | ايها المستشار القانوني, عرفوا عن انفسكم رجاء |
Ben Bay Castle'ın yasal danışmanıyım adaletin yerini bulmasını sağlamaya geldim. | Open Subtitles | أنا المستشار القانوني للسيّد (كاسل)، وقد جئت للحرص على تطبيق العدالة. |
Komiser Caine, ben Sheldon Parks. Bixton Organik Gıda'nın yasal danışmanıyım. | Open Subtitles | ( الملازم أول ( كين )، أنا ( شيلدون باركز المستشار القانوني لـ ( بيكستن ) للأغذية العضوية |
Sayın yargıç, ismim Nick George, Darling ailesinin hukuk danışmanıyım. | Open Subtitles | سيّدتي القاضية.. نـك جورج.. المستشار القانوني لعائلة الدارلينغ.. |
Bu insanların hukuk danışmanıyım. | Open Subtitles | أنا المستشار القانوني لهؤلاء الأشخاص. |
Charlie, Andie, ikiniz Halk ve Conlon davasında yardımcı Avukat olacaksınız. | Open Subtitles | (تشارلي)، (أندي)، ستكونا المستشار القانوني المشترك لصالح الناس ضد عائلة (كونلن). |
Avukat hakkı, iptal. | Open Subtitles | حق المستشار القانوني .. موقوف |
Yine düşün ki, aynı Avukat uçuk ve zengin bir kadının yetiştirip büyütmesi için bir çocuk bulmaya uğraşıyor. | Open Subtitles | لنفترض نفس المستشار القانوني كان موضع ثقة لأيجاد الطفلة من اجل أمرأة غريبة الأطوار وغنية لكي تتبناها و ترعاها لنفترض نفس المستشار القانوني كان موضع ثقة لأيجاد الطفلة من اجل أمرأة غريبة الأطوار وغنية لكي تتبناها و ترعاها |
- Rica ederim Avukat Bey. | Open Subtitles | عفواً أيها المستشار القانوني |