Polis, Underdog ismini kullanan bu fenomene ait başarı bilgileriyle dolup taştı. | Open Subtitles | المفاخر الإعجوبية بهذه الظاهرة التي اطلق عليها اسم المستضعف |
Bu gece Underdog'u programa çıkarmak istedim ama koltuğa çıkmasına izin yok. | Open Subtitles | اريد ان يكون معي المستضعف في البرنامج الليلة لكن غير مسموح به على الاريكة هذه هي المشكلة |
Eğer tuvalet eğitimi varsa, Underdog'u meclise davet etmek istiyorum. | Open Subtitles | وايضا اريد ان ادعوا المستضعف الى الكابيتول ونزوده بمنزله , هذا كل شئ |
Underdog'la takıldığımı hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | يعطيه غطاء من وميض هل يمكنك ان تتخيلني بالعنان مع المستضعف |
Klasik film anı, mazlum kişi gerçek değerini kanıtlar ve gerçek aşkının kalbini kazanır. | Open Subtitles | لحظة كلاسيكية أخرى في الفيلم عندما يكتشف المستضعف قيمته الحقيقية ويفوز بقلب حبيبه الحقيقي |
...Underdog bombayla dışarı çıkıp şimdiye kadar hiçbir kemiğin gömülmediği kadar uzağa gömdü. | Open Subtitles | وبعدها المستضعف ركض بالقنبلة ودفنها اعمق من عظمة دفنت من قبل |
Ama her defasında benim, gelmiş geçmiş en iyi süper kahraman olan Underdog tarafından engellendiler! | Open Subtitles | لكن في كل مرة كنت اقضي على مخططاتهم اغظم بطل عاش , اندردوج " المستضعف " |
Endişelenecek bir şey yok. Underdog gayet kürklü. | Open Subtitles | لا توجد حاجة للقلق المستضعف فرويُ |
Korkuya gerek yok Underdog iyi ısırır. | Open Subtitles | لا يوجد حاجة للخوف المستضعف يعض |
Underdog o melezin karşısında boyun eğer miydi? | Open Subtitles | هل المستضعف كان سيتراجع من هذا الهجين ؟ |
Underdog. Oh, uçarken kulaklarını çırpması, o parlayan derisi. | Open Subtitles | المستضعف , عندما تتحرك اذناه وهو يطير |
Underdog'la çıktım. | Open Subtitles | هل تحافظ على السر لقد قابلت المستضعف |
Yoksa sana nom de guerre ile mi seslenmeliyim "Underdog"? | Open Subtitles | او سَأُخاطبُك باسمكَ المنتحل المستضعف ؟ |
Tek yapmam gereken, Shoeshine'ın Underdog olduğunu söylemekti. | Open Subtitles | كان علي اخبارك ان شوشاين , هو المستضعف |
Shoeshine ya da Underdog olmanın önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم اذا كنت شوشاين او المستضعف |
Korkmaya gerek yok. Underdog burada. | Open Subtitles | لا توجد حاجة للخوف المستضعف هنا |
Underdog, geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | المستضعف , كنت اعرف انك سوف تأتي |
Sonra mazlum olan, tahrip edici yeni bir silahı serbest bıraktı. | Open Subtitles | ثم أطلق المستضعف العنان لسلاح مدمر جديد. |
- Yada Yaşlı Yeller. - O bir mazlum hikayesi değil ki. | Open Subtitles | ـ إنهُ خردة قديمة ـ هذه ليس قصة المستضعف |
Hayır yaptığın buydu. Bir mazlum için mücadele ettin. | Open Subtitles | لا، بل هو ما تفعلينه تدافعين عن المستضعف |
Herkes iyi bir ezilen kişi hikayesi sever, ne dersiniz? | Open Subtitles | الجميع يحب قصة المستضعف الطيب ماذا كنت تقول ؟ |