Bağımsızlar bir alay aynı soydan gelen korkak aşağılıktı. | Open Subtitles | المستقلون هم مجموعه من الجبناء بطبيعه سكِّيره |
Bağımsızlar orada çok ağır bir yenilgi aldılar. | Open Subtitles | المستقلون عانوا من هزيمة ساحقة هناك |
Bağımsızlar yoldalar, anlaşmayı bitireceğiz. | Open Subtitles | سيحضر المستقلون بعد ساعة لنطبخ الصفقة |
160 kilometrelik boru hattına ve bu muazzam ülkenin bağımsız üreticilerine. | Open Subtitles | مائة ميل من خطوط الأنابيب كل المنتجون المستقلون لهذه المحطة العظيمة |
Çünkü bu artık bağımsız bireylerden oluşan bir ulus değildir. | Open Subtitles | لأنه لم يعد هناك أمة من الأفراد المستقلون |
Bağımsızlar senin yaşındayken beni aldılar. | Open Subtitles | "المستقلون" قاموا بتجنيدي للعمل معهم عندما كنت بمثل سنّك |
Bağımsızlar. | Open Subtitles | "المستقلون". |
Bağımsızlar? | Open Subtitles | "المستقلون"؟ |
Sonra bağımsız yazarlarımız yazılarının taslaklarını gönderiyor. | Open Subtitles | و بعدها , يسلم الصحفيون المستقلون مقالاتهم , إليكم حقيقة رائعة |
bağımsız insanlar kendi ihtiyaçlarını kendi alır. | Open Subtitles | حسنا،الناس المستقلون يدفعون لأشيائهم بنفسهم |
Ordu, silah üreticileri, müteahhitler, bağımsız çalışanlar... adını siz koyun. | Open Subtitles | الجيش ، مصنعوا الأسلحة ، المقاولون المستقلون ، سميها ما تشائين |
İki bağımsız toplantıya onay vermediler. | Open Subtitles | استطيع الاتصال بك اذا حضر المستقلون |