ويكيبيديا

    "المستوردة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ithal
        
    Bu, elitlerin kendilerinin de anlamadığı... ...ithal sistemlerin ahlaksız dansıdır. TED فهو عبارة عن مجموعة من نظم المستوردة ، التي يجهل استعمالها حتى النخبة نفسها
    İthal çantaları yukarı rafa koyuyorum. Sizin istediğiniz gibi, değil mi? Open Subtitles سوف أضع كل الحقائب المستوردة فوق الرف ، أهذا ما تريده ؟
    Tüm bu kasalar, ithal ayakkabı ile dolu. Open Subtitles كل هذه الصناديق مملؤة بالأحذية المستوردة
    İthal edilen oyuncaklara güvenlik standartları getirilmesini öngören bir yasa önerisini destekliyoruz. Open Subtitles نحن نتبنى مشروع قانون تطبيق معايير السلامة على الألعاب المستوردة هذا عظيم، أكره الألعاب المستوردة جداً
    İthal şarapların Napa Vadisinden daha iyi olduğunu söylediğim için buradayım. Open Subtitles أنا هنا لإننى قلت إن الخمور المستوردة أفضل من المحلية
    Pancar, sarmısak ve soğanla terbiye edilmiş tavuk derisi, ithal votka şişeleri ve az miktarda Osetra balığı yumurtaları. Open Subtitles الشمندر الأحمر ,زجاجات الفودكا الفارغة المستوردة وأثار لبيض سمك أوسيترا. ضعها مع بعض على ماذا نحصل ؟
    Başka az önce ithal Çin mallarındaki gümrük vergisini veto etti. Open Subtitles الرئيس أعلن بعدم فرض الرسوم الجمركية على الآليات الصينية المستوردة
    İthal çekirdekler, dev ofis, gösterişli takım... Open Subtitles حبوب القهوة المستوردة المكتب الكبير، الجناح الفاخر
    Ayrıca, artık kim ithal mal kullanıyor ki? Open Subtitles ومن يستخدم البضائع المستوردة هذه الأيام؟
    Sadece ithal su içtiğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكِ أنني أشربُ المياة المستوردة فقط.
    Avrupa'dan ithal edilmiş arabalar, hepsi birer servet değerinde. Open Subtitles السيارات المستوردة من أوروبا، يستحق كل ثروة.
    Yüzyıllar boyunca, imparatorluk ithal tahıllar sayesinde ayakta duruyordu. Open Subtitles طيلة قرون , كانت معيشة الامبراطورية قائمة على الحبوب المستوردة
    Sanki bir ülkede üreticiler üretiyor ve bir başka ülkedeki tüketicilere bu ürünleri ihraç ediyor gibi. Bu sanki, üreten ülke kazanıyor, ithal eden kaybediyor gibi gelebilir. TED إن الشركات المصنعة في بلدٌ واحدٌ تنتج المنتجات وتصدرها لمُستهلكين في بُلدان أخرى، وتبدو كأنها فوز البُلدان المصنعة وخسارة البُلدان المستوردة.
    Aslında bu üretim hattı, Fransa'da üretilen panellerin ABD'de üretilen ve ithal edilen parçalarla birleştirildiği bir üretim hattıydı. TED ولقد اِتضح أن دابرة الجمعيات المكتملة جُمعت من ألواح. التي يتم تصنيعها في فرنسا ويتم تجميعها في المكسيك بإستخدان المكونات المستوردة من الولايات المتحدة.
    Ben de ona, "Tatlım, ben sadece ithal arabaları kovalarım." dedim. Open Subtitles فقلت لها ، "عزيزتي ، أنا الاحق السيارات المستوردة فقط!
    Ayrıca ithal ahşap.. Open Subtitles علاوة على ذلك ، هذا الخشب المستوردة..
    İthal birayı sevmediğimi bilirsin ama bu enfes. Open Subtitles أنت تعرف أنا لا أحب البيرة المستوردة
    O ithal arabaları satın alır ve satar. Open Subtitles وتشتري وتبيع السيارات المستوردة.
    Tutulduğu ya da öldürüldüğü yer ithal ağaçtan frezelenmiş veya inşa edilmiş olabilir. Open Subtitles يبدو كانت محتجزة و/أو قتلت في مكان حيث أنهم أما صنعوا أو أنشاؤا الأشياء من الخشب المستوردة.
    Bana ithal çikolatalar getirirdi. Open Subtitles هو كان يجلب الشوكولاتة المستوردة لي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد