ويكيبيديا

    "المسطردة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hardal
        
    • hardalı
        
    Bunlar neydi? Sarı hardal. Sarı hardalın içinde ne var? TED كيف كانا؟ مسطردة صفراء. ما الذى كان فى المسطردة الصفراء؟
    Evet, evet. Soya sosu ve acı hardal ister misiniz? Open Subtitles نعم , نعم , اتريد صوص الصويا او المسطردة ؟
    Ve böylece yedi farklı çeşit sirke, ve 14 farklı çeşit hardal ve 71 farklı çeşit zeytinyağınız oldu -- TED وهذا ما أدى إلى أنكم تجدون سبعة أنواع مختلفة من الخل, و 14 نوع مختلف من المسطردة, و 71 نوع مختلف من زيت الزيتون..
    hardal bir hiyerarşi içinde bulunmaz. TED المسطردة لا تتواجد على هذا التسلسل الهرمي.
    Kesin hardalı düşürdüğüm gün yüzündendir. Open Subtitles أراهن أنه لأني سكبت برميل المسطردة
    Bu yüzden onlarca onlarca çeşit acı sos var ancak hardal için bu söz konusu değil. TED لهذا السبب هناك الكثير والكثير والكثير من أنواع الصلصة الحارة، وليس هناك العديد من أنواع المسطردة.
    Hayır, tamam. sadece bir kavanoz hardal yedim. Open Subtitles لا ،لا بأس تلقيت للتو برطمان من المسطردة
    Saltana hardal sosu aldım. Diğerleri biraz şüpheli görünüyordu. Open Subtitles حسناً، لقد أحضرت لك المسطردة بالتوابل لم أثق في المصدر
    Tek ihtiyacın olan üstüne biraz hardal ve biraz da ekmek, hop, aynen böyle. Open Subtitles تحتاج لقيل من المسطردة عليك مثل هذا وكعكعة صغيرة مثل هذا
    Kirl saç tutamın kızgın suratına yapışmış asık suratının orada birazcık hardal kalmış... Open Subtitles وخصلات الشعر الردئ تتشبث بوجهك الغاضب هناك بعض المسطردة تلجأ لخطوط عبوسك
    bir klasik, hardal ve mayonez artı biraz turşu ve soğan. Open Subtitles اذا كنت اتذكر جيدا المسطردة والمايونيز مع بعض البصل والتوابل
    Hani şu Ballı hardal'ın sözünü ettiği. Oraya gitmeliyiz. Open Subtitles دا اللي كان المسطردة بالعسل يقصده لازم ندخل جوا
    Şey, Ballı hardal atlayıp ölmeden önce bize Harika Ötesi'nin saçmalık ve tanrıların canavar olduğunu söyledi. Open Subtitles المسطردة بالعسل قال إن العالم التاني مجرد فسي وأن الآلهة وحوش
    Önceden iki hardal vardı. French'inki ve Gulden'inki TED أليس كذلك؟ كان هناك نوعان من المسطردة فرينشز و جولدنز .
    hardal, tıpkı domates sosu gibi yatay bir düzlemde bulunur. TED المسطردة تتواجد -فقط- كما تتواجد صلصة الطماطم,مستوى أفقي.
    Sadece farklı insanların beğendiği farklı hardal tipleri vardır. TED هناك -فقط- أنواع مختلفة من المسطردة تناسب انواع مختلفة من الناس.
    Pekala, oraya gidip, bunu yapmak istemiyorum sonra geri geldiğimde, ufak düzenbazlıklar yapacaksınız üzerine hardal dökmedin falan gibi. Open Subtitles حسناً، ولكن لا أريد القيام بذلك، ثم أعود وأجد ثغرة بسيطة... بأني لم أضع المسطردة...
    Aman tanrım, hardal burnumdan çıktı. Open Subtitles ياللهول, لقد خرجت المسطردة من أنفي
    hardal lekesi yeni modaymış zaten. Open Subtitles بقع المسطردة هى الموضة الجديدة
    Bu Ballı hardalı tekrar alamayacaklar. Open Subtitles دول مش هياخدوا المسطردة بالعسل مرتين
    Buyur, rahibe, biri sadece hardalı. Open Subtitles ها انت يا اخت مع المسطردة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد