ويكيبيديا

    "المسلمين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Müslüman
        
    • Müslümanlar
        
    • Müslümanların
        
    • Müslümanları
        
    • Müslümanlara
        
    • İslam
        
    • Müslümanlarla
        
    • Müslümanlardan
        
    • İslami
        
    • müslümana
        
    • Müslümanı
        
    • Müslümanın
        
    • Hristiyanlar
        
    Genlerimizde Müslüman veya Meksikalılardan nefret etmeye dair hiçbir şey yok. TED لا يوجد شيء في حمضنا النووي يجعلنا نكره المسلمين أو الكمسيكيين.
    Şu anda bize saldırmak üzere olan bu büyük Müslüman ordusunda ise şehri kaybettikleri dönemde, doğmuş olan yok! Open Subtitles ليس بيننا من إستولى على هذه المدينة من المسلمين ما من مسلم من الجيش الرهيب الذى يزحف بإتجاهنا الاّن
    Batıda, çoğu zaman zannediliyor ki Müslümanlar genellikle terörizme göz yumuyorlar. TED في الغرب،غالباً ما يفترض أن المسلمين بشكل عام يتغاضون عن الإرهاب.
    Öldürdüğün adam, Müslümanlar arasında büyük bir süvari olarak tanınırdı. Open Subtitles الرجل الذى قتلته كان من بين الفرسان الأشداء من المسلمين
    Müslümanların büyük çoğunluğu için cihad, inanç için içsel bir mücadeledir. TED بالنسبة للغالبية العظمى من المسلمين المتدينين، الجهاد هو نضال داخلى للإيمان
    Sufi'lerin dualarını duydum -- Taliban'ın nefret ettiği alçakgönüllü Müslümanları. TED استمعت الى صلوات الصوفيين-- المسلمين المتواضعين, الذين تكرههم جماعة طالبان.
    Sonra sizi Müslümanlara her türlü zulmü yapan kafirlerin ve münafıkların topraklarına göndereceğiz. Open Subtitles ثمّ، سنرسلكم إلى الأراضي حيثُ المنافقون والكفار أوقعوا كل أنواع الوحشية على المسلمين
    Ve Hindu zalimler, kendi Müslüman kadın ve çocuklarımızı katlettiler. Open Subtitles او الهندوس المتعصبين في الهند يقتلون أطفال و نساء المسلمين
    Bugün bu kadar Müslüman'ı kenara çekmek nasıl mümkün olabilir? Open Subtitles كيف أمكننا أن نوقِف هذا العدد الكبير من المسلمين اليوم؟
    Avrupa'nın Müslüman İmparatorları hakkında hepimizin bilmesi gerekenleri ele almaya çalışacağım. Open Subtitles سأحاول الإمساك بكل ما نريد معرفته اليوم عن أباطرة أوروبا المسلمين
    Ve biz Kuveyt'te devlet okullarında görev yapacak ilk Müslüman olmayan öğretmenlerdik. TED وقد كنا أوائل غير المسلمين يقومون بالتدريس في مدارس الكويت
    Kuzey Nijerya'da, politik liderler ve geleneksel Müslüman liderler, lojistik ve halk güvenliği ile ilgili sorunları çözmeye yardım etmek için programa doğrudan dahil oldular. TED في شمال نيجيريا، السياسيون ، و شيوخ الدين المسلمين ، اصبحوا جزءا فعالا في البرنامج لكي يساعدونا على حل المشاكل اللوجستية و كسب ثقة المجتمع.
    Müslüman Kardeşler'e, gerektiği gibi, azınlık haklarına saygı duymak zorunda olduklarını nasıl söyleriz, bizler çoğunluk haklarını kabullenmezsek? TED وكيف يمكننا اخبار الاخوان المسلمين, كما يجب علينا ان عليهم ان يحترموا حقوق الاقلية اذا لم نتقبل حقوق الاغلبية؟
    Sanırım tüm Müslümanlar bir gün Hacca gitmeyi hayal ederler. Open Subtitles أعتقد أن كل المسلمين يحلمون بأداء فريضة الحج يوماً ما
    Eğer Müslümanlar senin gibi düşünüyorlarsa o zaman neden ülkemizden çıkıp gitmiyorsunuz? Open Subtitles إذا شعر المسلمين أمثالك بهذا الشيء لماذا لا تخرجون من بلدنا ؟
    Bazı Müslümanlar kadın sesinin duyulmasının yasak olması gerektiğine inanır. Open Subtitles بعض المسلمين يعتقدوا ان صوت المرأة محرم في الأماكن العامة
    Akşamları da Hintli cemaatin toplandığı bir eve giderdim. Burası büyük bir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir mahalledeki belki de tek Hindu eviydi. TED وكنت أذهب في نهاية اليوم إلى منزل هندوسي تقليدي، والذي كان ربما البيت الهندوسي الوحيد في حي أغلب سكانه من المسلمين
    Bir çalışma, kişilerin Müslümanlar hakkında olumsuz haberlere maruz kaldığında Müslüman ülkelere yapılan saldırılara ve Amerikalı Müslümanların haklarını kısıtlayan yasalara karşı daha kabullenici olduklarını gösteriyor. TED أوضحت دراسة أن بتعرض العينة لقصص الأخبار السلبية عن المسلمين، أصبحوا أكثر تقبلاً للهجمات العسكرية على البلدان المسلمة وأيضًا للسياسات التي تنتقص من حقوق المسلمين الأمريكيين.
    Burada, Hristiyan savaşçılar bana tüm Müslümanların dışarıdan geldiğini, kötü olduklarını ve hükumetle çalıştıklarını söylediler. TED وهنا أخبرني مقاتلون مسيحيون أن كل المسلمين غرباء وأشرار و متحالفون مع الحكومة
    gençleri hatırlarsınız belki. Amerikalı Müslümanları ayaklanmaya ve şiddete teşvik ediyorlardı, TED إنهم الذين حاولوا أن يرسلوا المفجر الانتحاري إلى هنا، و كانوا يستخدمون الانترنت لتشجيع العنف بين المسلمين الأمريكان
    Ellerinde bıçaklar, palalar ve oklarla Ramazan ayında dua eden Müslümanlara saldırmışlar. Open Subtitles كانوا مسلحين بالسكاكين والمناجل والأقواس وقد هاجموا المسلمين أثناء صلاتهم في رمضان
    ve tüm İslam dan hiç kimse bu muzaffer anlarda benim beklenen biri olduğuma inansın. Open Subtitles ولا تدع أحد من المسلمين منذ ساعات النصر لا يؤمن الا بأننى المنتظر
    Böylece, Avrupa'daki genç Müslümanlarla çalışan çeşitli örgütlerde gönüllü olarak çalışmaya başladım. TED بدأت العمل التطوعي لصالح منظمات مختلفة تعمل مع الشباب المسلمين داخل أوروبا.
    Hiçbirimiz bu şehri Müslümanlardan alanlar arasında değildik. Open Subtitles ليس بيننا من إستولى على هذه المدينة من المسلمين
    sadece yol sen şu Hinudsları bulmaya gideceksin onların islami öldürüşlerini durdurmak için Open Subtitles الطريقه الوحيده هى التوقف عن قتل المسلمين
    Her müslümana korkuyla, şüpheyle ya da nefretle bakan bir dünyayla savaşmayı seçti. Open Subtitles أرادت محاربة العالم الذي ينظر لكافة المسلمين بنظرة تعتريها خوف وشك أو كره
    Hristiyanlar bu şehri aldıklarında, bu duvarların içindeki her Müslümanı katlettiler. Open Subtitles المسيحيون قاموا بمجازر وحشية ضد المسلمين عندما إستولو على هذه المدينة
    Daha fazla Müslümanın öleceği bir cihad düşüncesi bir çok toplum tarafından zaten gözden çıkarıldı. TED فكرة الجهاد العنيف حيث يقتل فيه المزيد من المسلمين أكثر من أي أناس آخرين فقدت مصداقيتها تماما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد