Dev şirket sahibi multi-milyoner Drew Imroth'a mı karşı, yoksa İşaretliler denen... küresel komplonun sözde üyesi Drew Imroth'a mı? | Open Subtitles | درو إيمرث الملياردير مالك الشركات العملاقة ؟ ... أم درو إيمروث عضو المنظمة العالمية المزعومة المسماة : |
Michael'in sözde normal halleri daha az olmaya başladı ve bu durumdan özellikle endişe ediyorum. | Open Subtitles | لحظات (مايكل) المسماة طبيعية أخذت في التضاؤل اكثر فأكثر وهذا يقلقني على وجه الخصوص |
Tüm bu sözde güçler.. | Open Subtitles | لديكِ كل هذه المسماة قوى |
Vücut kitle endeksi (VKE) adlı hesaplama bize bu farkı gösterir. | TED | العملية الحسابية المسماة مؤشر كتلة الجسم توضح لنا الأمر. |
O yıl daha sonra Sovyetler, Moskova hava gösterisinde Batı'nın "Bizon" kod adlı yeni bombardıman uçaklarını görmesine izin verdiler. | Open Subtitles | في وقت لاحق من ذلك العام ،في عرض جوي بموسكو أتاح السوفيات للغرب مشاهدة القاذفات "النفاثة الجديدة المسماة " بيسون |
'Ton sıraları' adlı yapılar oluşturdu. | TED | وأنشأ هذه البنيات المسماة "صفوف النغمات." |
- Nerede bu sözde belge? | Open Subtitles | -أين هذه المسماة بالوثيقة ؟ |
Bu sözde Ma'an katliamı dört yıl süren bir iç savaşın ardından huzur getirdi. | Open Subtitles | هذه المسماة... مذبحة (معن) قد جلبت السلام بعد أربع أعوام من الحرب الأهلية |
Şey, şu "Time's a wasting" adlı şarkını hep çok sevmişimdir. | Open Subtitles | حسناً، لطالما أحببت "أغنيتك المسماة "الوقت يضيع |
Boyut ve şekli "Red's" adlı markayla uyumlu. | Open Subtitles | المقاس والحجم يطابق " الماركة المسماة " ريد |
"ka dinga pepo" adlı bu formülü kullanmamız lazım. | Open Subtitles | فيجب أن نستخدم الوصفة المسماة "كا دينغا بيبو". |
Burada Cupcake'in artık hapiste olmadığı ve Mutants adlı bir grubu yönettiği yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب أن (كابكيك) خرج الآن، ويدير شركته الغليظة تلك المسماة بـ"ميوتنز = متحولين" |
- Sizinle pazarlık yapmak istiyor Carter adlı diğerinin özgürlüğü için. | Open Subtitles | - يزعم أنه يرغب في مساومتك ... على حرية الآلة المسماة (كارتر ... ) |