Oradaki kadınlar üfleme çubuğu ve zehirli okları olan Kızılderililerdi. | Open Subtitles | كانت النساء فى هذه المناطق من الغابات الهندية اللاتى يحملن أنابيب النفخ و السهام المسممة |
Bir şans daha mı? zehirli elmalar ağaçta mı yetişiyor sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن التفاحات المسممة تنمو على الأشجار ؟ |
Ve banyo gidip agladım, Bob arayıp zehirli sirretsin dediğinde. | Open Subtitles | و ذهبت للحمام و بكيت بعد أن ناداني بوب بالساقطة المسممة |
Bu zehirli ortamda bile o standart yetişkin programcılarını yükseltmeye devam etti. | Open Subtitles | حتى في تلك البيئة المسممة تمكنت من التقدم في هذا الأمر |
Hareketten ve akıbetten kopuş sarhoş edici bir özgürlük getiriyor. | Open Subtitles | الحرية المسممة التى تجئ نتيجة فصل الفعل عن نتيجته |
Eğer bu suçlamalar doğruysa Colby daha fazla suçlamayla karşılaşabilir. | Open Subtitles | الخاصة بالنفايات المسممة لشركة (تاون شيب واشنطن) ،إذا كانت هذه التقارير صحيحة ربما يواجه (كولبي) اتهامات أكثر |
Bu sofraya zehirli tatlı geldi. | Open Subtitles | أحضِرت الحلوى المسممة إلى هذه الطاولة أين كنت؟ |
zehirli kıyafetlerin geçmişi bayağı eski, | Open Subtitles | الثياب الداخلية المسممة لها تاريخ طويل للغاية |
kusura bakmayın ama, vicdanım sormamı istiyor, neden bana en zehirli bileşimleri hazırlamamı emrettiniz... bunlar ölümü yavaş getirir, yavaş ama ölümcül. | Open Subtitles | لكني ألتمس نعمتك هل يمكن أن أسأل من أين حصلت علي هذه المكونات المسممة |
1993 yılındaki zehirli atık sızıntısını takip eden 24 ay boyunca 26 çalışan kan kanseri benzeri hastalıklardan hayatını kaybetmişti. | Open Subtitles | في ال 24 شهر بعد التسرب المزعوم للنفايات المسممة مات 26 موظف بسبب أنواع مختلفة من سرطان الدم |
1993 yılındaki zehirli atık sızıntısını takip eden 24 ay boyunca 26 çalışan kan kanseri benzeri hastalıklardan hayatını kaybetmişti. | Open Subtitles | في ال 24 شهر بعد التسرب المزعوم للنفايات المسممة مات 26 موظف بسبب أنواع مختلفة من سرطان الدم |
Ben zehirli bitkiler konusunda karşılaşabileceğin en önde gelen uzmanlardanım. | Open Subtitles | أنا أفضل خبير بالنباتات المسممة ربما قد تكوني قابلتيه |
Bazı kabileler zehirli uçlu oklar kullanır. | Open Subtitles | هل تعرف الأسهم المسممة التي تستخدمها بعض القبائل؟ |
Önceden duyduğumuz şeyleri noktalandırıyoruz: kırmızı gelgitler, örneğin,... ...zehirli alglerin çoğalıp... ...okyanuslara doğru akması... ...nörolojik zarara sebep olur. | TED | و ستكون النهاية حصولنا على أشياء قد سمعنا عنها من قبل: مثل المد الأحمر الذي يتشكل من الطحالب المسممة و يطفو عبر المحيط مسببا تلفا عصبيا للإنسان. |
zehirli çöreğe ne kadar yaklaştığını bir bilsen. | Open Subtitles | أنت تقترب دونة بعد دونة للدونة المسممة |
zehirli yulaf ve zehirli buğday kullanırsın. | Open Subtitles | نستعمل حبوب الشوفان المسممة وتسمم الذرة |
Tamam Chet. Bakalım zehirli ağacın meyvesini sevecek misin? | Open Subtitles | لنرى يا " تشاد " كيف ستتحمَّل بعض فاكهة الشجرة المسممة |
Hadi bu zehirli çukurdan gidelim. | Open Subtitles | دعونا نخرج من هذه المنطقة المسممة |
sarhoş edici gözleri olan Radha | Open Subtitles | رادها ذات العيون المسممة |
Eğer bu suçlamalar doğruysa Colby daha fazla suçlamayla karşılaşabilir. | Open Subtitles | الخاصة بالنفايات المسممة لشركة (تاون شيب واشنطن) ،إذا كانت هذه التقارير صحيحة ربما يواجه (كولبي) اتهامات أكثر |