ويكيبيديا

    "المسير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yürümeye
        
    • yürüyüş
        
    • Yola
        
    • yoluma
        
    • yürümeyi
        
    • ilerlemeye
        
    • yönlendiriciyi
        
    Bu çift, adımlarındaki titreşimin yer değiştiren kumlara karışmasına izin vererek ahenksiz yürümeye çalışıyor. TED لقد حاول الاثنان المسير على غير نسقٍ واحد، لتمتزج تموّجات آثار أقدامهما في الرمال المتحركة.
    Sadece konuş ve yürümeye devam et. Buradan çıkıyorsun. Open Subtitles فقط تحدث واستمر فى المسير حتى تخرج من هنا
    Düz bir çizgide yürümeye devam et. yürümeye...devam et...batıya. Open Subtitles واصلي المسير في طريقٍ مستقيم واصلي المسير غرباً
    - yürüyüş en fazla bir saat sürer dediğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتك قلت أنّ هذا المسير كان ساعة على أكثر تقدير
    Rüyamda Hıristiyan'ın Yola yenilenmiş olarak başladığını gördüm. Open Subtitles والآن رأيت في حلمي أن المسيحي بدأ المسير في الطريق وقد تجددت قوته وعزيمته
    Pekâlâ. Bu çok eğlenceli ama yoluma devam etmeliyim. Open Subtitles حسنًا، على الرغم من هذه المتعة، يجب عليّ مواصلة المسير.
    Kocamın bizi birlikte görmesindense, yağmurda yürümeyi tercih ederim. Open Subtitles أهون عندي المسير تحت المطر خير من أن يراني زوجي برفقتك.
    Diğerlerinden gidebildiğiniz kadar uzaklara gidersiniz ve ilerlemeye devam edersiniz. Open Subtitles تذهب الى أبعد حد يذهب اليه الناس ثم تواصل المسير
    Sonuna kadar bu yolu izle, ve sonra yürümeye devam et. Open Subtitles هذا الطريق حتى نهايته، ثم الإستمرار في المسير.
    yürümeye devam et. Her şeyi anlatacağım. Open Subtitles فقط تابعي المسير ساوضح لك كل شيء
    Dümdüz yürümeye devam edin çocuklar. Duvara tutunarak ilerleyin. Open Subtitles تابعوا المسير باستقامة، الزمواالحائط.
    - Biz yürümeye devam edelim. Open Subtitles -دعونا نواصل المسير فحسب -ماذا كان ذلك ؟ -دعونا نواصل المسير
    Eninde sonunda bir ev bulacağız. yürümeye devam edelim. Open Subtitles سنجد منزلاَ في النهاية سنكمل المسير
    Sadece yürüdüm... ve öylece yürümeye devam ettim. Open Subtitles فقط مشيت مبتعدا و إستمريت في المسير
    Konuşmanızı kesmeyin. yürümeye devam edin. Open Subtitles " لا تتوقفوا للحديث, فقط واصلوا المسير "
    Merdivenlere vardığımızda yürümeye devam et... Open Subtitles عندما نصل الى السلالم ... تابع المسير
    Yolu uzatır, fakat tatlı su vardır, her yürüyüş gününün sonunda bolca su bulabiliriz. Open Subtitles يمتد طويلا ولكن لدينا الكثير من الماء في نهاية كل يوم من المسير
    Çamurdaki o yürüyüş, bizden beklenen... insafsız zorunluluklar, büyük acılar... ve fedakarlıklar, Tanrı'nın sınavıydı. Open Subtitles ذاك المسير في الأوحال كان اختباراً لنا من السماء والضرورة تطلبت منا الكثير من المعاناة والتضحيات العظيمة
    Bu şeyi çevirmeye çalışıyorum. Birazdan Yola çıkarız. Open Subtitles فقط أريد إبعاد هذا الشيء عن الطريق لنكمل المسير
    Pekâlâ. Bu çok eğlenceli ama yoluma devam etmeliyim. Open Subtitles حسنًا، على الرغم من هذه المتعة، يجب عليّ مواصلة المسير.
    Ama insan yürümeyi düşününce kokuyor demek ki. Open Subtitles وكل ما يتعين على المرء فعله هو التفكير في المسير ورائحته الكريهة.
    Güneye, okyanusa doğru ilerlemeye devam etti. Open Subtitles لقد واصل المسير جنوبا حتى المحيط الخارجي
    Lex bir daha mail gönderdiğinde benim gidip yönlendiriciyi bulmamı istiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أسرع إلى هناك لأجلب المسير في المرة القادمة التي يرسل فيها (ليكس) بريداً اليكترونياً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد