Onlar kesinlikle fakir, beyaz, işsiz evsiz erkeklerden daha iyiler. | TED | إنهن حتمًا أفضل مكانة من الرجال الفقراء البيض العاطلين المشرّدين. |
Yine de evsiz için üzerimize düşeni yapmak iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | لكن يظل من اللطيف التفكير أنّنا أدينا واجبنا تجاه المشرّدين |
Herkes en az bir kere işinden evine giderken... evsiz birinin sıkboğaz etmesine maruz kalmıştır. Affedersiniz. | Open Subtitles | لا يمكننا حتّى السير من المكتب إلى النادي دون أن يزعجنا بعض المتسوّلين المشرّدين |
Okul projesindeki yaptıklarımız evsizler haberindeki rolümüzle aynı etkiyi yapmıyor bence. | Open Subtitles | لا أعتقد أن موضوع التعليم له نفس تأثير إهتمامنا بقضيّة المشرّدين |
Bölge polisleri evsizlerle birlikte çalışan ajanslarla yakın çalışma içerisinde. | Open Subtitles | ضباط المناطق على إتصال مع الوكالات التي تعمل مع المشرّدين |
Devriye ve taktik ekipleri üç bölgenin de evsizlerin toplandığı yerlerinde takviye arabalarla birlikte ihtiyatla tedbirler alıyorlar. | Open Subtitles | دوريات إضافية تجوب المناطق الثلاثة مع التركيز بشكل خاص على مناطق تجمّع المشرّدين |
evsizleri korumak için yapabileceğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك إجراءات أخرى تمكّنك من حماية المشرّدين ؟ |
Bu yüzden Evsizlere smokin veren bir hayır kurumuna sponsorluk yapıyorum. | Open Subtitles | ،لهذا أتبنى أعمال خيرية تتبرع بالبذلات إلى المشرّدين |
İnan bana Sara. Bu şehrin sokakları evsiz dilencilere hiç iyi davranmaz. | Open Subtitles | وصدقيني شوارع هذه المدينة ليست رحيمة بالمتسولين المشرّدين. |
Diğeri limanın yakınlarında, evsiz süprüntülerin arasında saklanıyor. | Open Subtitles | , الآخرون، بالقُرب من أحواض السُفن يختبئون بين نفايات المشرّدين |
Pearlman bir tane daha evsiz cinayeti çıkmasın dedi. | Open Subtitles | لقد أوضحت أنه لن يكون هناك المزيد من القتلى المشرّدين |
evsiz vakalarının çoğu nerde oluyor? | Open Subtitles | أين تحدث أغلب جرام القتل بحق المشرّدين ؟ |
Bu evsiz vakalarına dikkat çekmek istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تريد لقضايا المشرّدين هذه أن تسترعيَ الإنتباه ، صحيح ؟ |
İlaveten istediğin adam ve mesai saatlerine cevaben evsiz cinayetleri soruşturması için limitsiz mesai saati onaylanmıştır. | Open Subtitles | بالنسبة لطلبك بزيادة الموارد البشرية والسّاعيّة تم منحك ساعات عملٍ إضافية غير محدودة للتحقيق في جرائم قتل المشرّدين |
O manşetle, patronlar yakında evsiz cinayetlerine para akıtmaya başlarlar. | Open Subtitles | بعنوان مثل ذلك ، سيبدأ القادة بتمويل قضية المشرّدين |
Affedersiniz. Adım Rebecca DeMornay, evsizler sığınağından. | Open Subtitles | معذرة، أنا ريبيكا ديمورناي من دار المشرّدين. |
Verdiklerinin çoğunu evsizler yurduna veriyorum, geri kalanını da hayır kurumlarına. | Open Subtitles | إني أهب معظم تلك الأشياء إلى ملاجيء المشرّدين البقيّة أهبها للمزادات الخيريّة |
evsizler teşebbüsü üzerine konuşacaklar değil mi? | Open Subtitles | سيصوّتون اليوم على قانون المشرّدين ، صحيح ؟ |
Onunla tanıştığımda çöpleri karıştıran evsizlerle yatan alkolik bir fahişeydi. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت تأكل من القمامه. وكانت عاهرة مدمنة تضاجع الرجال المشرّدين. |
Civardaki bazı dükkan sahipleri ara sokaklardaki evsizlerin fazlalığından şikayet ediyor. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ. البعض مِنْ أصحابِ الدكاكين حول يَشتكي هنا حول المشرّدين أنْ يَكُونَ أيضاً في البيت |
Polislerle devriyeye çıkabilirim. Onları evsizleri uyarırken izleyebilirim. | Open Subtitles | ربما سأرافق الشرطة وهم يحذّرون المشرّدين |
Dün bütün şehri Evsizlere kart dağıtarak gezdim. | Open Subtitles | تجوّلتُ البارحة بالمدينة ووزّعتُ بطاقتي على المشرّدين |