ويكيبيديا

    "المصانع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fabrika
        
    • fabrikalar
        
    • fabrikaları
        
    • fabrikalardan
        
    • fabrikaların
        
    • fabrikalarda
        
    • fabrikalara
        
    • fabrikada
        
    • fabrikası
        
    • fabrikalarını
        
    • endüstri
        
    • fabrikasını
        
    • endüstrinin
        
    • fabrikasında
        
    • fabrikalarında
        
    Mütevazı geçmişe sahip fabrika sahiplerinin kır evleri hatta parlamentoda sandalyeleri vardı. Open Subtitles أصحاب المصانع من الأصول المتواضعة تملكوا قصور ريفية وحتي شغلوا أماكن بالبرلمان
    Thneedville'de, fabrika yapımı ağaçlarımızı kendimiz üretiriz ve 96 pil kullanırız. Open Subtitles ^كل الأشجار قادمة من المصانع ^ ^ وتستخدم 96 بطارية ^
    Kamyon sürücüleri greve gitti, ...fabrikalar ve mağazalar durma noktasına geldi. Open Subtitles أضرب سائقوا الشاحنات عن العمل الأمر الذى شل حركة المصانع والمتاجر
    Suç çeteleri fabrikaları yağmaladı ve artık kimse sisteme inanmıyordu. Open Subtitles العصابات الإجرامية نهبت المصانع ولم يعد أحد يثق في النظام
    - Hayır! Güney Amerika'daki fabrikalardan ilaç çalan bir grubun parçasıyım. Open Subtitles أنا جزء من مجموعة تُحرّر الأدوية من المصانع في أمريكا الجنوبيّة.
    Rejim hala fabrikaların, barış koşullarındaki gibi üretim yapmasına izin veriyordu. Open Subtitles النظام أصر على أن تبقى المصانع مغلقه مادام الوقت وقت سلام
    Çinli işçiler fabrikalarda sadece bizim açgözlü iPod isteklerimiz yüzünden çalışmak zorunda kalmıyorlar. TED العمال الصينيون لا يجبرون الى العمل في المصانع بسبب رغبتنا الجشعة لأجهزة اي بود.
    Ama bu dünyada, fabrikaları olmayan bir fabrika şehrinde geriye yalnızca turistler kaldı. Open Subtitles لكن في هذا العالم إن توقفت المصانع عن الإنتاج السياحة هي من ستبقى
    Fakat iş fabrika robotlarına geldiğinde, insanlar daha temkinli yaklaşıyor. Çünkü bu robotların etrafta olması ''tehlikeli'' bulunuyor. TED ولكن أظن , تخاف الناس نوعاً ما عندما يتعلق الأمر بروبوتات المصانع لأنه من الخطر الإقتراب من روبوتس المصانع
    oldu. Sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri civarında Mildred tipik bir fabrika işçisi. TED وكنتيجة لذلك , ميلدريد هي نموذجية لعمال المصانع الحاليين في الولايات المتحدة
    Demek ki çok verimli taşıtlar, binalar ve fabrikalar sadece petrol ve kömürden değil her ikisinin de yerine geçebilecek doğal-gazdan da tasarruf edilmesini sağlayabilir. TED لذا , المصانع والمباني والسيارات الإقتصادية جداً توفر الوقود والفحم و كذلك الغاز الطبيعي الذي يمكن أن يحل محلهما.
    Çindeki fabrikalar acımasız ve zalim ve şüphesiz ki bunun temel sebebi bizim ucuz mallara olan tutkumuz. TED اُتخذت كمسلمة به أن المصانع الصينية قمعية، وأنه من رغبتنا في السلع الرخيصة التي تجعل منهم ذلك.
    Bu kadınlar hayatlarına beni de dahil ederek fabrikalar ve Çin hakkında Çin ve fabrikalar hakkındaki pek çok şeyi ve bu dünyada nasıl yaşanacağını öğrettiler bana. TED من خلال فتح حياتهم لي، لقد علموني الكثير عن المصانع وعن الصين وحول كيفية العيش في العالم.
    Bu da, İflas gerçekleşmeden önce, yalnızca fabrikaları kapatmak için değil, tüm şehri kapatmak için halihazırda yeterince geniş ve kapsamlı hareketlerin olduğu anlamına geliyor. TED ما يعني أنه بحلول الانهيار الكبير، كان هناك حركة كبيرة بما يكفي لتنظم إضرابات، على سبيل المثال، لم تغلق المصانع فقط، ولكنها أغلقت مدنًا كاملة.
    Örneğin eyaletler yeni araba fabrikaları kurmak veya var olanları genişletmek için kıyasıya rekabet ederler. TED على سبيل المثال، فإن الولايات تتنافس بشكل فاعل لجذب مصانع السيارات الجديدة أو توسعة المصانع الراهنة.
    Bu ozamana kadar gordugum en buyuk fabrikalardan bir tanesi idi. TED كانت هذه واحدة من أكبر المصانع التي شاهدتها على الاطلاق.
    fabrikaların dağılması da başka bir soruna neden oluyor: iş gücü istismarı. TED توزيع المصانع يولد مشكلة أخرى أيضًا: الإساءة للعمال.
    Diğer bir yandan Medya , Çindeki fabrikalarda çalışan bu durumu, yani işçiler ve ürettikleri ürünler işçilerin,ürettikleri ürünlerle aralarında olan ilişkilerini sık sık gündeme getirmektedir. TED التغطية الصحفية على المصانع الصينية، من ناحية أخرى، يلعب بهذه العلاقة بين العمال والمنتجات التي يقدمونها.
    Artıkları aramak, garip tozlar ve malzemeler bulmak için eski fabrikalara, ilginç dükkanlara gitmeyi, onlar üzerinde deneyler yapmak için evime getirmeyi çok severdim. TED أحببت زيارة المصانع القديمة والمحال الغريبة للبحث عن بقايا مساحيق غير مألوفة ومواد عجيبة، لتجريبها في المنزل.
    Gece fabrikada çalışıyordum. Open Subtitles و كنت أعمل في وردية ليلية في أحد المصانع
    Almanya'daki en büyük kimya fabrikası. Open Subtitles أكبر المصانع الكيميائية المصنعة في ألمانيا
    Bay Bosch ve Bay Madritsch'e fabrikalarını Plasow'un içine... taşımalarının bazı avantajlarını anlatıyordum. Open Subtitles كنت أشرح للسيد بوش و السيد مادريتش المنافع التي ستعود عند نقل المصانع الى بلاشو
    endüstri sektörünü yaylım ateşine tuttu, birçok fabrikayı yok ederek ve birçok insan öldürerek. Open Subtitles إنه أيضاً أطلق وابل من النيران على القسم الصناعى دمر العديد من المصانع وقتل العديد من المدنين الأبرياء
    Daha sonra bugün Point Pleasant'daki kimya fabrikasını gezecek. Open Subtitles ثمّ تجوّل في المصانع الكيميائية في نقطة بليسنت اليوم.
    - Sadece askeri endüstrinin böyle büyük bir şeyi inşaa etmeye parası yetebilir. Open Subtitles المصانع الحربية فقط هى من يمكنها بناء شيئاً بهذا الحجم
    -Hadi çayınızı içmeye gelin. -Belki İngiliz fabrikasında... Open Subtitles إذا كنت أستطيع العمل، لودّدت أن أكون في المصانع الإنجليزية
    Bugün, evlerde, okullarda, şirketlerin fabrikalarında dahi orman yapıyoruz. TED نقوم اليوم بإنشاء أحراج في المنازل والمدارس وحتى في المصانع والشركات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد