Bu, örnek olarak, dilimlenmiş bir fare beynini serotonin taşıyıcılarına Karşı lekeleyen bir antikor. | TED | هذا، على سبيل المثال، صباغ بالاجسام المضاده ضد ناقلات السيروتونين في شريحة من دماغ فأر |
Karşı görevin Arjantin'dekiyle aynı. | Open Subtitles | مهمتك المضاده الحاليه تشبه تلك التى كانت فى الارجنتين |
Lütfen Karşı görevimin Khasinau'yu yakalamak olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرنى بمهمتى المضاده,هلى هى اختطاف كازانو |
Binlerce ağır uçaksavar silahı vardı. | Open Subtitles | كان هناك الالاف من المدافع المضاده للطائرات ثقيلة العيار |
Japon uçak gemilerindeki uçaksavar silahlari Amerikan uçaklarini birbiri ardina düsürür. | Open Subtitles | اسقطت المدفعيه المضاده للطائرات على حاملات الطائرات اليابانيه الطائرات الامريكيه واحده تلو الاخرى |
Aslında, gerekiyordu. Buna Karşı saldırı diyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقه كنت مرغم انها تسمى الضربه المضاده |
Karşı görevimi almak için Vaughn'la buluşurum. | Open Subtitles | أقابل فون لمعرفة الخطه المضاده |
Karşı görevimde Dixon'ın bombasını etkisizleştirecektim. | Open Subtitles | كانت خطتى المضاده تتضمن ايقاف المتفجرات |
Nepal'de yerçekimine Karşı gelen ağaçlar yetiştiren bir büyücü olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | ... هناك ساحره فى نيبال حيث يزرعون الأشجار المضاده للجاذبيه |
Bir çeşit Karşı stratejiyi düşünmek için zaman. | Open Subtitles | الوقت ل ل-ل التفكير للحصول على بعض الحلول الاستتراتيجيه المضاده |
Karşı görevim ne? | Open Subtitles | ماهى مهمتى المضاده ؟ |
Ama Alman 88'lik uçaksavar toplari, çok büyük kayiplara neden olur. | Open Subtitles | لكن المدفعيه الالمانيه 88 المضاده للدبابات سببت خسائر فادحه |