Yani beni şok etmedi. Komik olan, bu sabah uyandım ve... Apaçık görüyordum. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أني استيقظت صباح اليوم واستطعت الرؤية بوضوح لكن ليس بعينيّ |
Komik olan şey dışarıdayken dürüst bir adamdım, bir ok gibi düzgün. | Open Subtitles | الشىء المضحك هو ..انى كنت بالخارج أمينا مستقيما كالسهم |
Ve işin garibi 2 ay içinde hiç kimse bütün bunları | Open Subtitles | لا, هذا صحيح, والشيىء المضحك هو, كل هذا العمل |
İşin komiği Steve Rendazo gizliden gizliye beni istiyor. | Open Subtitles | الشىء المضحك هو ان ستيف وديز يريدان لقائى سريا |
Garip olan şu ki, ben zaten seni arayacaktım. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أنني كنتُ سأتصل بكِ على أية حال. |
Ama işin komik tarafı, timsahlar ısırık almadılar, saldırdılar. | Open Subtitles | ولكن الشيء المضحك هو أن التماسيح . لا تعض فقط بل تهجم |
Komik olansa, bazen onlara mektup yazmaya kalktığımda yazacak bir şey bulamıyor olmam. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو, أنني أجلس أحيانًا لأكتب لهم رسالة ولا يؤتي الأمر شيئًا. |
İşin ilginci onu tanıdığımda üç yaşındaydım. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أنني لم أعرفه حتى أصبحتُ في الـ3 من عمري |
Komik olan, işe yaramazın tekiydim. Şimdi "Godfather" oldum. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أنني كنت تافهاً والآن أنا العراب. |
ve Komik olan şey ise aslında o adamın yerinde sen olabilirsin. | Open Subtitles | والشيء المضحك هو أنك يمكنك أن تكون ذلك الرجل. |
Komik olan, cümle kurmayı öğrenip ve konuşmaya başladığımızda ne söyleceğimizi bilmek daha zor hale gelir. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو عندما نكبر فإننا نتعلم كلمات ونبدأ بالتحدث الصعب هو معرفة ماستقوله |
Komik olan şu ki üç ay önce Marie Antoinette'in kim olduğunu sorsan muhtemelen okuldaki Fransız öğrenci olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو إن سألتني من تكون ماري آنتوينت قبل حوالي ثلاث شهر |
Komik olan ise, en çok istediğin senin olmuyor | Open Subtitles | الشيء المضحك هو كانت هناك واحدة لا أستطيع الحصول عليها |
İşin garibi... çok da yanılmamıştım. | Open Subtitles | الشي المضحك هو .. ِ لم اكن مخطئاً تماماً |
İşin garibi o geceden sonra bir daha yalnız kalmayacaktık. | Open Subtitles | و الشيئ المضحك هو بعد تلك الليلة لن نكون بمفردنا أبدا |
İşin garibi buna alıştım galiba. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أنني في الواقع أعتدت على ذلك |
İşin komiği, bunu zar zor hissediyorum. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أنا بالكاد أشعر به. |
Garip olan şu ki, ben zaten seni arayacaktım. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أنني كنتُ سأتصل بكِ على أية حال. |
İşin komik yanı bütün gece, o limuzinde tam yanı başımızda duran birşeyi arayıp durmuşum. | Open Subtitles | الشي المضحك هو ان طوال الليل كنت احاول اسعى إلى شيء كان في الليموزين |
Komik olansa... yüzünü daha önce gördüğümü hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | والشيء المضحك هو... أنّي لا أستطيع تذكّر رؤية وجهكِ أبداً |
İşin ilginci, hiç kimse biz olduğumuzu öğrenmedi. | Open Subtitles | المضحك هو أن لا أحد اكتشف قط أن الصورة لنا |
Ama işin komik tarafı, karanlık çökünce Leilani daha büyüleyici olmuştu. | Open Subtitles | لكن الأمر المضحك هو كلما حل الظلام أكثر كلما أصبح المكان أكثر سحرا |