Birini kaybetmenin zor olduğunu biliyorum ama bu hepimize oluyor ve bununla başa çıkmanın en iyi yolu hayatına devam etmek. | Open Subtitles | أعلم مدى صعوبة خسارة شخص ما، هذا يحدث لنا جميعًا. ولكن أفضل طريقة للتعامل مع الرفض هو المضي قدمًا. |
Başkan pişmanlığını ama aynı zamanda da... ..hayatına devam etmek zorunda olduğunu belirtmek istiyordu. | Open Subtitles | الرئيس يريد أن يوضح للناس أنه نادم ولكن أنه يريد المضي قدمًا أيضًا |
Bu durumda bir seçim yapmak zorundasınız; ya gelir elde etmeden daha ileriye gidecek ya da rıhtıma döneceksiniz. | TED | يمكنكم إما أن تقرروا المضي قدمًا بدون أي عوائد مالية كبيرة، أو أن تعودوا إلى المرفئ. |
Bence süreci devam ettirmeliyiz. | Open Subtitles | لا أرى سبب يمنعنا من المضي قدمًا |
Tek yapabileceğim, hayatıma devam etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله هو المضي قدمًا |
Bu bize, Afrika'nın gerçekten liderlik ettiği mobil teknoloji ile ileriye gitme olanağı tanıdı. | TED | وهذا مكّننا من المضي قدمًا في بعض تكنولوجيات الهواتف المحمولة حيث أفريقيا فعليًا هي الرائدة بها |
Güvene bu açıdan baktığınızda belirsizliklerle baş edebilmek için, inancımızı yabancılarla paylaşmak için, ileriye gitmeye devam etmek için niçin benzersiz bir yetenek olduğunu açıklamaya başlıyor. | TED | الآن، عندما ترون الثقة بهذه العدسة، تبداُ في التوضيح لماذا لديها قدرة نادرة لتمكننا من التغلب علي عدم اليقين، ووضع ثقتنا في الغرباء، ومواصلة المضي قدمًا. |
Bence süreci devam ettirmeliyiz. | Open Subtitles | لا أرى سبب يمنعنا من المضي قدمًا |
Sonrasında hayatıma devam etmek istedim. | Open Subtitles | بعد ذلك أردت المضي قدمًا بحياتي |