ويكيبيديا

    "المطاطي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • lastik
        
    • plastik
        
    • kauçuk
        
    • Şişme
        
    • elastik
        
    • tokmaklı
        
    • lastikli
        
    Bunu başlatan olay tıpkı bir lastik gibi geri geliyor. Open Subtitles إنّ الإعوجاج الذي بدأ هذا عودة للإرتفاع مثل الرباط المطاطي.
    Bir sonraki sahne işleri başlamadan lastik adamın dostlarıyla konuşmaya gidiyorum. Open Subtitles سأقابل بضعة من رفاق الرجل المطاطي قبل أن يبدؤوا الحفلة القادمة
    Keskin uçlu bir bıçağı göreceksiniz, tam da lastik zar delindiğinde, o beyaz kalın kılıfın içinde kayboluyor. TED سوف تشاهد الرأس الحاد الأبيض وحين تقوم بثقب ذلك الغشاء المطاطي سوف تقوم بالإختفاء بداخل ذلك الأنبوب الأبيض
    Peki ya bu uzaklaştırıcı güç o kadar güçlü olsa ki plastik bandın esneklik sınırını aşıp sonuçta da yırtılmasına sebep olursa? TED لكن ماذا إن كانت قوة التنافر قويةً جدًا لدرجة أنها تشد الرباط المطاطي ليتخطى حد مرونته، وتقطعه فعليًا؟
    Peki ya plastik bandın galip geldiği üçüncü senaryo? TED ماذا عن السيناريو الثالث حيث ينجح الشريط المطاطي في المقاومة؟
    kim kauçuk bir tavuk ve gereksiz konuşmalara ihtiyaç duyar ki? Open Subtitles الذي يحتاج الدجاج المطاطي وخطابات على أية حال؟
    Albert cebine uzanıyor, bu bahsettiğim lastik bantı çıkarmak için fakat onun yerine bir bıçak çıkıyor. TED ألبرت يضع يده في جيبه ليسحب، كما تعلمون، ليظهر الشريط المطاطي الأسود ولكن ما خرج كان سكيناً بدلاً من ذالك.
    Bugün az kalsın büyük lastik pantolonumu giyiyordum. Open Subtitles لقد كدت أن أرتدي بنطلوني الكبير المطاطي اليوم
    Botunun altındaki lastik onu elektriksel şoktan korumuş olmalı. Open Subtitles النعل المطاطي في حذائه وجب أن يحميه من الصدمة الكهربائية
    Bu lastik bant onun kolunda mıydı? Open Subtitles هذا الحزام المطاطي كان ملفوفا حول ذراعه ؟
    lastik eldivende bulduğumuz parmak izi her iki eşe de uymuyor. Open Subtitles البصمة التي وجدناها على الكف المطاطي في مسرح الجريمة لا تطابق بصمة أي من الزوجتين
    resmi kıyafetler, sıkıcı konuşmalar, lastik gibi tavuk... Open Subtitles الملابس الفاخرة, الخطب المملة الدجاج المطاطي
    lastik kurşunlar var içinde, yani kalıcı hasar vermez. Open Subtitles عبأتها بالرصاص المطاطي, لذا لن تسبب تلف دائم
    Lütfen bana omurganın kusurlu küçük bir lastik modelini gösterme. Open Subtitles ارجوكِ لا تريني النموذج المطاطي الذي بشكل فقراتي
    Çevik kuvvet plastik mermi sıkmaya başladı, iki kişi ölümcül yara aldı. Open Subtitles الحرس الوطنى بدأ باطلاق الرصاص المطاطي وهناك اصابتان قاتلتان
    Ulusal muhafızlar, gaz bombalarını, plastik mermileri gönderseydin. Open Subtitles أرسِل الحرس الوطني إذاً، الغاز المُسيل للدموع، الرصاص المطاطي
    Evet,ve plastik mavi saplı Evet,efendim.Tanrıya şükür. Open Subtitles نعم ، والمقبض المطاطي الازرق نعم يا سيدي شكرا لله
    Bir alış veriş çantası içinde bir gömlek kauçuk bot ve G-string var Open Subtitles قميص على شكل كيس تسوق والحذاء المطاطي كثياب داخلية
    Hadi, vebanın yaptığı tahribatı temsilen yüzüne kauçuk tutkalı süreyim. Open Subtitles الآن دعني أضع هذا اللاصق المطاطي لنوضح التلف الذي سببه الطاعون
    Bu kauçuk bota bayıldım mekanik giysi de kombosu. Open Subtitles أحب ذلك الحذاء المطاطي عُدَّة ملابس ميكانيكية
    İçlerinden biri Şişme yatağa ulaştı ve kadını kucakladı. Open Subtitles و واحد منهم إنتهى به المطاف في السرير المطاطي و إحتضن المرأة
    Aklıma yeni geldi de, tavuklarda da o elastik şeyden var. Open Subtitles مع ذلك, فكرت بذلك، الدجاج أيضاً لديهم ذلك الشئ الأحمر المطاطي.
    - lastik tokmaklı adam. Open Subtitles -رجلُ المطرقه المطاطي
    hayır, Onları açma. Git lastikli pantolonunu giy. Open Subtitles لا لاتفتح هذه الازرار إذهب وأرتد ملابسك ذو الرباط المطاطي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد