ويكيبيديا

    "المطالبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • talep
        
    • iddia
        
    • sigorta
        
    Tüm dünyevi malın mülkün bu boktan otel odasının içinde ve eğer bugün aşırı doz alırsan, hiçkimse cesedini talep etme zahmetine girmez. Open Subtitles كل ماتملكينه في هذه الحياة غرفة حقيرة في نزل حقير و إذا أخذت جرعة مفرطة اليوم فلا أحد سيكلف نفسه عناء المطالبة بجثتك
    Sağlık Etki Fonu'ndan bu ücreti alırsanız, diğer ücreti talep edemez, yani kâr marjı elde edemezsiniz. TED الآن، إذا أخذت هذه المكافأة من صندوق التأثير الصحي، لا يمكنك المطالبة بالمكافأة الأخرى، لا يمكنك إضافة الأرباح للسعر
    Duymadığınız bir şeyi nasıl talep edebilirsiniz? TED كيف يُمكنك المطالبة بشيء لم تسمع عنه من قبل؟
    Hakkı olmadığı halde bir şeye el sürmeye hakkı olduğunu...... iddia edenler gibi? Open Subtitles يتصرف كما لو كان حصل على المطالبة بوضع يده على شيء أنه لا؟
    Çok uzun süre önce terkedip gittiğim birşey üzerinde nasıl hak iddia edebilirim? Open Subtitles لكن كيف يمكنني المطالبة بشيء تخليت عنه منذ فترة طويلة جداً؟
    Protestolarla veya şu anki politikacıların robotlara dönüşmesini talep ederek bu devrimi başlatmıyoruz. TED لن نبدأ هذه الثّورة باعتصاماتٍ أو مظاهرات، أو المطالبة بإبدال السياسييّن الحالييّن برجال آليين،
    talep etmeyi düşünmedim ama istesem buna hakkım var. Open Subtitles لم أكن أنوى المطالبة بها ولكنه حقى لو أردت ذلك
    Caesarion, Sezar'ın oğlu olarak kral ünvanını ve tanrılaştırılmayı hak talep etmeli. Open Subtitles -ان قيصرون هو ابن القيصر و من حقه المطالبة بالملك و القابه
    Bayan Black'in ilk talep isteği, bana yönlendirilmişti. Open Subtitles المطالبة الأولية من السيدة بلاك كنت أتولاها تبعاً لسياسة الشركة في هذا الوقت
    İçlerinden hiç biri ödül talep etmedi. Open Subtitles لا أحد منهم استسلم وحاول المطالبة بالمكافأة
    Bu sözleşme bağlayıcı ve Yahudi karşı tarafın etinden bir kilo kesmeyi talep edebilir. Open Subtitles لماذا، فات موعد هذا الصك وشرعاً الآن يحق لليهودي المطالبة برطل اللحم
    Ve talep formunu da doldurmamızı mı istiyorsunuz? Open Subtitles وتفول لنا أكملوا إستمارة .المطالبة أيضاً
    ABD artık ahlaki değerler üzerinde daha fazla hak talep edemez. Open Subtitles امريكا لم يعد بامكانها المطالبة بالاساس الاخلاقي
    91 esasen. Yeniden kayda geçmesini talep edebilirdiniz. Open Subtitles عام91 في الحقيقة، كان بإمكانك أعادة تقديم المطالبة
    Boşanmada eşlerin mal talep etme hakları vardır. Open Subtitles أحد الزوجين له الحق في المطالبة بالممتلكات
    Eğer gemide sağ birisi varsa hak iddia edemessin. Open Subtitles السفينة على حى أحد من كان إن بها المطالبة يمكنك لا
    Aman Tanrım, konut enerji giderin olduğunu mu iddia etmek istiyorsun? Open Subtitles يا إلهي، أتريد المطالبة بإعتماد في القطاع السكني؟
    Hisselerini sattı ama yine de pay almayı hak ettiğini iddia edebilir. Open Subtitles لقد قام ببيع حصته ولكن مازال بإمكانه المطالبة بأنّه مازال يستحق نصيباً من الربح
    Unutma, ne olursa olsun ırksal hak iddia etme iznin yok. Open Subtitles تذكر، مهمـا يحدث، أنت لا تستطيع المطالبة بالفتاة من عرقك.
    Siz de kanınızın, altınımız üzerinde hak iddia edeceğini mi düşünüyorsunuz? Open Subtitles وتشعر أن دمك يمنحك حق المطالبة على الذهب الذي لدينا؟
    Daha rahat anlaşılsın amacıyla şöyle diyelim, Rudy, eğer sigorta kapsamına alınsaydı, müvekkilimin ödeyecek olduğu 150-175.000 arasındaki miktar. Open Subtitles دعنا نقول بغرض وضع أوراقنا علي المائدة إذا كانت الشركة دفعت المطالبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد