Kuzey Amerika boyunca bir sürü küçük cadı meclisi var. | Open Subtitles | هناك بعض المعاشر الصغيره عبر امريكا الشماليه |
Bu eski bir büyü. Cadı meclisi durduramaz. | Open Subtitles | إنها ذات سحر عتيق، وتعجز المعاشر عن ردعها. |
Kızgınım. Bunun için bir şeyler yapabilirim. Dokuz meclisin vekiliyim ben. | Open Subtitles | إنّي غاضبة، وبإمكاني الثأر، إنّي وصيّة المعاشر التسع جميعًا. |
"Dokuz meclisin kararına uygun olarak, atalarımızın koyduğu yasalarında emri ile, | Open Subtitles | "بموجب القانون الذي سنّة السالفون وبحكم المعاشر التسعة" |
Meclisler durduk yere beni seçmezler. Konusu açılmışken seni seçme sebepleri neydi? | Open Subtitles | المعاشر لن يختاروني ببساطة، فلمَ عساهم يريدونك؟ |
Şehri temsil ettiğim için meclislerin bana şükranlarını sunması gerekiyor ve benim de onlar için parti düzenlemem. | Open Subtitles | وطالما أمثّل المدينة، فإن المعاشر ستقدّم لي القرابين وسأقيم لهم حفلًا. |
Bütün cadi meclislerinin vekili oldugu için kendi tarafimiza çekmek oldukça zorlu. | Open Subtitles | "وبصفتها وصيّة المعاشر جميعًا، فشبه مستحيل أن يتغيّر موقفها" |
Sen dokuz cadı meclisinin vekiliydin! | Open Subtitles | أنت وصيّ المعاشر الـ 9 جميعًا! |
Artık tek endişe etmen gereken şey cadı meclisi. | Open Subtitles | الآن كل ما عليك القلق بشأنه هو المعاشر. |
Mikaelson'lar burada yaşadıkları sürece, cadı meclisi huzur bulamayacak. | Open Subtitles | المعاشر لن تعهد السلام طالما آل (مايكلسون) يعيشون هنا. |
Öyle diyorsun ama cadılar meclisi bir şeyler peşinde diye duydum ben. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،برغم قولك أسمعُ أن المعاشر تكيد لشيء. |
Malesef, Vincent'a ihanet edersem cadılar meclisi aileme savaş ilan eder. | Open Subtitles | للأسف لو خنت (فينسنت)، ستعلن المعاشر الحرب على أسرتي. |
"Dokuz meclisin kararına uygun olarak, atalarımızın koyduğu yasalarında emri ile, | Open Subtitles | "بموجب القانون الذي سنّة السالفون وبحكم المعاشر التسعة" |
Eva'nın düşüncesine göre dokuz meclisin her birinden birer cadı kurban ederse New Orleans'da yeni bir cadı düzeni kurulurmuş. | Open Subtitles | ظنَّت (إيفا) أنّها إذا ضحَّت بساحرة من المعاشر التسعة فستصنع نظامًا سحريًّا جديدًا في (نيو أورلينز). |
Eğer Davina 9 meclisin vekili olursa Kol'u diriltecek güce sahip olacak ayrıca cadıları lehimize kullanacak politik konuma da sahip olacak. | Open Subtitles | إن حكمت (دافينا) المعاشر التسع، ستملك القوّة لإعادة (كول) وستمثّل تأثيرًا سياسيًّا لجعل السحرة يتعاطفون مع قضيّتنا. |
Meclisler benden nefret eder. | Open Subtitles | -إن المعاشر تمقتني . |
Davina, meclislerin yeni bir lidere ihtiyacı var. | Open Subtitles | (دافينا)، إن المعاشر يحتاجون قائدًا. |
Bütün cadı meclislerinin toplandığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر اجتماع كافّة المعاشر معًا. |
Benim sayemde cadı meclislerinin kazanacağı bir savaş. | Open Subtitles | حرب ستفوز بها المعاشر بفضلي. |
Yani cadılar meclisinin sen varken daha iyi olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | -إذن تعتقدين المعاشر أفضل حالًا معك . |