Şimdi ilginç olan, size katılacak kişiler ağınızdaki Olağan kişiler değiller. | TED | الآن المثير للاهتمام، هو أن الناس الذين سينضمون إليك ليسوا هم المشتبهين المعتادين في شبكتك. |
Ama en azından Olağan şüphelileri ekarte ettim. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أنا من يحكم المشتبه بهم المعتادين. |
Gidip Olağan şüphelileri toplayacağım. | Open Subtitles | سأذهب سأذهب للإمساك بالمشتبهين المعتادين |
Her zamanki çatlaklar ve sıkılmış ihtiyarlar. | Open Subtitles | اي شيء مهم على خط التبليغ؟ المجانين المعتادين مهووسي الجرائم و المواطنين الكبار الضجرانين |
Hayır. Her zamanki İrlanda çetesi. | Open Subtitles | لا، كانوا فقط جماعة العصابة الإيرلندية المعتادين |
Sana düzenli gelen biriyle. Tarif etmesi için 20 dolar verdim. | Open Subtitles | واحداً من المعتادين عرض عليّ أن يريني الطريق مقابل20 دولار |
Sıradan içkicilerin gitmesine daha var. Çok fazla grup var. | Open Subtitles | إن شاربيك المعتادين لم يعودوا جماعة بل عدة جماعات |
İşte, şu kelime "alışılagelmiş." | Open Subtitles | هل ترى ,كلمة "المعتادين". |
Olağan şüphelilere gidin, uyuşturucu çekenlerle konuşun büyük bir iş istiyorum. | Open Subtitles | تذهب من خلال المشتبه بهم المعتادين ، التحدث إلى الخطوم الخاص بك ، أريد طوق الرئيسية. |
Son zamanlarda alınan bütün kokuları ve Olağan şüphelilerin yerlerini belirledim. | Open Subtitles | إذا , فقد تم القبض علي لأجل الخطايا السابقة : ووضعت ضمن المشتبهين المعتادين |
- Olağan şüpheliler tam kadro gelmişti yine. | Open Subtitles | .المشتبه بهم المعتادين بخارجِ القوات |
(Alkış) Ve gerçekten heyecan verici olan şu ki, bunu söyleyenler artık sadece benim gibi Olağan şüpheliler değil. | TED | (تصفيق) والشيئ المثير، أن هذا لا يقال من قبل الأشخاص المعتادين مثلي الذين يشاركون في هذا القول عادة. |
Gabriel Byrne'ün Olağan Şüpheliler'de oynadığı karakterin adı Dean Keaton'dı | Open Subtitles | دين كيتون) هو أسم الشخصية) "التي لعبها (غابريل بيرن) في "المشتبهين المعتادين |
Bazı Olağan şüphelilerle takılacağız. | Open Subtitles | لقائات مع المتهمين المعتادين |
- Olağan şüphelilerimizden de öne çıkan yok. | Open Subtitles | ولا يوجد حديث متصاعد عن الحادث -من المشتبه بهم المعتادين . |
Her zamanki tipler yaygara çıkarıyor. | Open Subtitles | أنه فقط بعض من غريبى الأطوار المعتادين يحاولون لفت الأنتباه |
Ve Dakota her zamanki tesisatçıların orada olmayacağını söyledi, değil mi? | Open Subtitles | و"داكوتا" اتصلت وقالت إن عمال الصيانة المعتادين لن يكونوا هناك، صحيح؟ |
Her zamanki goril takımı ve o kızla arabadan iniyor. | Open Subtitles | نزل منها مع المرافقين المعتادين والبنت. |
O nakit ve bazı derin cebe yatırımcılara ihtiyacı Ama onun düzenli müşteriler. | Open Subtitles | أنه بحاجة للمال وبعض المستثمرين الأثرياء لكنهم من المعروف زبانئه المعتادين. |
Sıradan insan kalabalıklarından uzak dur ve kendi bildiğini yap demek. | Open Subtitles | أنه يعني أبقى بعيداً عن الحشودِ العامية، والأشخاص المعتادين وقم بأعمالك لا. |
Buranın müdavimlerinden. | Open Subtitles | لقد سمعت قصصاً انه أحد الأشخاص المعتادين هنا |