Tum metal esyalar tepsiye konulmali. | Open Subtitles | يجب أن توضع كلّ الأغراض المعدنيّة في الطبق |
Tüm metal eşyalar tepsiye konulmalı. | Open Subtitles | يجب أن توضع كلّ الأغراض المعدنيّة في الطبق |
metal bir patenin keskin ucu, kolayca boğazı kesebilir. | Open Subtitles | قطع التزلج المعدنيّة يمكن أن تصل بسهولة إلى الحبل الوريدي |
Bazı metal tanecikler, kemiğe gömülmüş. | Open Subtitles | بعض الرقائق المعدنيّة المحشوّة في العظام |
Yaralama olayları yüzünden metal hediyelere izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لديهم قوانين تحظر الهدايا المعدنيّة بسبب كلّ مشاكل الطعن تلك |
Küçücük metal parçası, bütün o yükü taşıyacak mı? | Open Subtitles | أستحمل تلك القطعة المعدنيّة الصغيرة كلّ هذا الوزن؟ |
metal dolgular yıpranıp radyo sinyallerini çekebilir. | Open Subtitles | الحشوات المعدنيّة المتجاورة قد تتآكل وتُحدث موجات إذاعيّة |
Tüm metal eşyalarınızı kutuya koyun. | Open Subtitles | ضع كلّ الأشياء المعدنيّة في الصناديق البلاستيكية |
Titanyum plağı ve bir dolu metal çivisi var. | Open Subtitles | لديه لوحة معدنيّة ومجموعة من المسامير المعدنيّة |
metal plağı çıkarmak yumurta kabuğunun kalanını kırmadan yarısını çıkarmaya benzer. | Open Subtitles | إزالة اللوحة المعدنيّة سيكون كإزالة نصف قشرة بيضة بدون تَصَدُّع باقي القشرة |
- Odamdaki bütün metal eşyalar bir araya gelmişler gibi zeminde bir yerde kümelenmiş haldeydi. | Open Subtitles | ما الذي فعلتْه؟ كانت كلّ الأغراض المعدنيّة متجمّعةً في كومةٍ على الأرض، و كأنّها كانت تجمعها. |
Oradan herhangi metal bir eşya bul, onlar manyetize olmuş mu bakalım. | Open Subtitles | اعثري على أيّ شيءٍ معدنيّ لنتمكّن من اختبار إن كانت هذه الأغراض المعدنيّة ممغنطة. |
metal aksama sahip rüzgârgülü hava akışının tersine dönüyor. | Open Subtitles | الدولاب ذو الطبيعة المعدنيّة يدور بعكس هبوب الهواء. |
Ve elimi metal ceket düğmesinde kestim. | Open Subtitles | شجارنا أصبح جسدياً، وجرحتُ يدي بأحد أزرار سترتها المعدنيّة. |
Üstünüzdeki her türlü metal, petrol, cam ve benzeri kökenli eşyayı çıkartmalısınız. | Open Subtitles | ولهذا يجب أن تتركوا كلّ أغراضكم المعدنيّة واللّدائنيّة والزجاجيّة. |
Çarpmanın gücünü azaltmıyor ama metal kurşunun yolunu 10 cm'ye kadar saptırıyor. | Open Subtitles | لن يكبح قوّة ارتجاجيّة، لكنّها تحرف مسار الرصاصات المعدنيّة من مسافة أربع بوصات. |
Ağzının içi hala şiş durumda ve metal teller var. | Open Subtitles | لأنّه لا يزال متورّم جدّاً من الداخل الأسلاك , الأسلاك المعدنيّة |
Garsonluk yaptığım her restoranda yemek dağıtımı için kullanılan takımların altına bu metal kutulardan koyarlardı. | Open Subtitles | كلّ مُطعم عملتُ فيه كنادلة يضع هذه العلب المعدنيّة تحت موقد تسخين الطعام لمُقدّمي الطعام. |
Butun metal esyalar tepsiye efendm. | Open Subtitles | كلّ الأغراض المعدنيّة في الطبق سيدي |
Bütün metal eşyalar tepsiye efendm. | Open Subtitles | كلّ الأغراض المعدنيّة في الطبق سيدي |