ويكيبيديا

    "المعرفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilgi
        
    • bilmek
        
    • bilgiyi
        
    • Harflerin
        
    • bilgiye
        
    • bilginin
        
    • bilgisi
        
    • bilgiler
        
    • bilgileri
        
    • öğrenmek
        
    • bilmeye
        
    • bilgiyle
        
    • bilgili
        
    • bilgiden
        
    • Bilmeyi
        
    Fikri olan kişi, bilgiye sahip olmayabilir, ama bilgi ulaşılabilirdir. TED من يملك فكرة قد لا يملك معرفة، لكن المعرفة متوفرة.
    Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. TED نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى
    Mo modeli, herkesin girişimci olduğunu varsayan, etkili bir dağılımı ve bilgi paylaşımını engelleyen modelden daha iyi olabilir. TED قد يكون هذا النموذج لمو أفضل من نماذج كل رواد الأعمال، الذي يمنع أي وسيلة فعّالة لنشر وتبادل المعرفة.
    Bu Komiserin ne söylemeğe çalıştığını nihai olarak bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد المعرفة على الفور ما يحاول هذا الملازم أن يقول
    Bazıları altın değerindeki bu evrensel bilgiyi Plato'nun nitelendirdiğini düşünüyor bazıları da Pythagoras'un. TED ويعزوا بعض المحللين هذه المعرفة الذهبية العالمية إلى أفلاطون وآخرون يعزوها إلى فيثاغورس
    Neden bize Harflerin Adamları olayını anlatmıyorsun yoksa tek başınasın. Open Subtitles "ماذا عن إخبارنا بقصة "رجال المعرفة تلك وإلا ستكون بمفردك؟
    Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. TED أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها
    Bir bilgi toplumunda, bu oran şu anda 427'ye 1'dir. TED في مجتمع المعرفة ، هذا العدد الآن 427 إلي 1.
    Kendi bilinçsizliğin ... tüm bilgi ve başardıklarını uygun icra etmeye--- en büyük engellemedir ve unutmana da sebep olacaktır. Open Subtitles الوعى بالنفس هو أكبر عائق أمام التنفيذ السليم لكل المعرفة والمهارات التى إكتسبتها قدر لها أن تذهب فى طى النسيان
    bilgi güçtür, ve ben ona bu gücü vermek istemiyorum. Open Subtitles . المعرفة قوة , ولم ارد ان امنحه هذه القوة
    Uzun süredir, bilgiye ulaşmanın yolunun bilgi vermek olduğuna inanırım. Open Subtitles اعتقدت طويلا اننا افضل طريقة للحصول علي المعرفة هو اعطائها
    ve tüm bilgi yığını orada, ortada duruyordu, tüm bilgi ve daha da içine daldıkça çok daha fazlasını buldum. Open Subtitles و هنالك كانت، تماماً في المنتصف هذه الكتلة من المعرفة. هذه الكتلة الكاملة من المعرفة كلّما تفحّصتُ أكثر وجدتُ المزيد.
    Ama hâlâ o lavabonun altına bakmana ne sebep oldu bilmek istiyorum. Open Subtitles لكن لا زلت اريد المعرفة لكن مالذي جعلك تنظر اسفل ذلك الحوض
    Zach Piller'in, Afganistan'daki katliam hakkında söylediği her şeyi bilmek istiyoruz. Open Subtitles نريد المعرفة كلّ شيء قاله زاك بيلر حول المذبحة في أفغانستان
    İhtiyacım olan bilgiyi getirmek için gönderdiğim adamım hainlik edebilecekmiş gibi görünmeli. Open Subtitles بإحضار المعرفة التي أحتاجها فثاني حاجتي هي أن أبدوا غير مؤهل للولاء
    Ve ne bu bilgiyi ne de yeteneklerinin tehlike oluşturduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles ونحن لا نعلم سواء هذه المعرفة او قدراته هي الخطر الحقيقي
    Bu ismi o haberi birinin yerleştirdiğini düşünüyorum. Harflerin Adamlarından biri geldiğinde bir şeyin eksik olduğunu anlasın diye. Open Subtitles أعتقد أن هناك من وضع إسمه في تلك المقالة حتى ،إن جاء أحد رجال المعرفة باحثًا عن أجوبة
    Ve son olarak, bilginin en sevdiğim dokusu. TED وفي النهاية .. طبقة الجمال التي احب .. طبقة المعرفة
    Delikanlının liderlik edecek ne deneyimi ne de bilgisi var. Open Subtitles الولد ليس لديه ايا من الخبرة او المعرفة لان يقود
    Öyle bir cihaz, Yaprak Kitabı'ndaki bilgiler olmadan nasıl yapılabilir? Open Subtitles كيف يمكن صُنع هذا الجهاز بدون المعرفة الموجودة بكتاب الارواح
    Bizim hükûmetimiz, insanlarımız bu bilgileri belgelendirmedi, bu bilgileri ciddiye almadı. TED لم تُوثِّق حكوماتنا وشعوبنا، ولم يأخذوا هذه المعرفة على محمل الجد،
    Bak Ambi, aramızdakinin ne olduğunu bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum, Open Subtitles انظرى أمبي، أنا لا أعرف مالذى بيننا لكنّي أريد المعرفة
    Senin bilmeye hakkın var. Görünüyorki sıcak savaşın içindeyiz. Open Subtitles من المفترض الا أخبرك بذلك ولكنك ضابط جيد ولك الحق فى المعرفة
    Bu bilgiyle yalnız başıma yaşayamam. Open Subtitles . لا يمكننى أن أعيش وحيداً مع تلك المعرفة
    bilgili çalışanlar tarafından saygıyla karşılandıkları takdirde insanların daha çok bilgi paylaşacaklarını biliyorum. TED انظروا، الآن أعرف أن الناس أكثر استعدادًا لمشاركة المعلومات عندما يعاملهم الموظفون ذوو المعرفة باحترام.
    Gerçek hayatta, temel bilgiden sıyrılıp kullanımına teşebbüs etmek bunun gibi daha fazlasıdır. TED في الواقع, محاولة الانتقال من المعرفة الاولية الى تطبيقاتها تشبه اكثر هذا
    Haklı, Bilmeyi hak ediyor ama ona ne söyleyeceğim? Open Subtitles إنه على حق، فهو يستحق المعرفة ولكن مالذي سأخبره به؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد