ويكيبيديا

    "المعلمين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Öğretmenler
        
    • öğretmen
        
    • öğretmenlerin
        
    • öğretmenleri
        
    • öğretmenlerden
        
    • öğretmenlere
        
    • Öğretmenlerle
        
    • ustaları
        
    • öğretmeni
        
    • ustaların
        
    • öğretmene
        
    • öğretmenin
        
    • okul
        
    • veli
        
    • öğretmensin
        
    Evet. Bazı Öğretmenler en az şeyi yaparak idare etmeye çalışıyor. Open Subtitles أجل, كما تعرف, بعض المعلمين يكتفون فقط بالحد الأدنى من العمل؟
    Onlara üç kopyasını Öğretmenler odasındaki masanın bacağını dengelemek için kullanabileceklerini söyledim. Open Subtitles قُيل لي أنهم يستخدمون 3 نسخ لتسوية رجل الطاولة في صالة المعلمين
    Söylemem lazım, ebeveyn öğretmen toplantıları için çıtayı oldukça yükselttin. Open Subtitles يجب أن أخبرك, لقد رفعت المستوى عالياً لمؤتمرات المعلمين والأباء
    Ayrıca öğretmenlerin iş fuarında 10 dakika önceden başlamasına da katıldık. Open Subtitles و إتفقنا بأن المعلمين سيحصلون على بداية مبكرة في معرض الوظائف
    Son zamanlarda, öğretmenleri onun internette gözetimsiz gezinmesine izin veriyor. TED في الآونة الأخيرة، سمح له المعلمين بأن يتصفح الإنترنت بدون الرقابة.
    Bu yüzden okuldaki öğretmenlerden geridönüş alarak ne gibi uygulamaları sevdiklerini öğreniyoruz. TED لذلك قمنا بأخذ التغذية الراجعة من المعلمين في المدرسة لنرى أي نوع من التطبيقات أعجبتهم
    öğretmenlere nasıl öğretileceğini öğreten öğretim materyali geliştirmek ve sağlamak için platform olarak Connexions'ı kullanacaklar. TED لتطوير وإرسال المواد التعليمية لتعليم المعلمين كيفية التدريس في 84 دولة حول العالم.
    Seni teseli edecekse söyleyim: Diğer Öğretmenler senin için uğraştı. Open Subtitles إن كـان لك في هـذا عـزاء جميع المعلمين صوتوا لك
    Bir dakika, tüm o vegan yiyecekler korumasız bir şekilde... Öğretmenler odasında duruyor. Open Subtitles مهلًا، كل تلك المخبوزات النباتية جالسة هناك وحسب غير محمية في استراحة المعلمين.
    Hayatımı, Öğretmenler odasındaki tuvaleti kullanmama izin vererek kurtardı. TED اتقذت حياتي بأن سمحت لي بالذهاب الى دورة المياه في استراحة المعلمين.
    Hepimiz hayatlarımızı tehlikeye attığımızı biliyorduk- Öğretmenler, öğrenciler ve anne babalarımız. TED كلنا كنا نعلم أننا نخاطر بحياتنا المعلمين والطلاب وكذلك آبائنا
    Bu yolculuktaki gençler, Öğretmenler yerine gözaltı memurlarıyla tanışıyorlar. TED يجتمع الشباب في هذه الرحلة بشرطة الآداب بدلًا من المعلمين.
    Gittiğim bir okulda Öğretmenler sınıfın ve tuvaletin inşaatını denetliyorlardı. TED ذهبت إلى مدرسة حيث كان المعلمين يشيدون بناء الصفوف ويشرفون على المرحاض
    Bunları çok fazla öğretmen kullanıyor. TED الكثير من المعلمين يستخدمون هذه الأشياء.
    Çoğu gün, çoğu öğretmen aslında okuldaydı. TED في معظم الأيام، كان المعلمين حقيقةً داخل المدارس.
    Gittiğim başka bir okulda, iki öğretmen yakındaki bir banka şubesine burs parasını çocukların hesabına yatırmaya gitmişti. TED ذهبت إلى مدرسة أخرى حيث ذهب اثنان من المعلمين إلى فرع بنك قريب لإيداع المال في حسابات خاصة بمنحة دراسية للأطفال.
    "Öğrenme arazisi" adlı bu eğitim amaçlı oyun sahası sistemi, öğretmenlerin de birlikte üretmesine imkan tanıyor. TED و هذا أيضا يعني التساند مع بعض المعلمين في خلق هذا النظام التعليمي المرح الذي يدعى المساحة التعليمية.
    Bunu söylememin nedeni; buradaki mevcut kültürün etkilerinden biri -doğrusunu söylemek gerekirse- öğretmenlerin uzmanlıklarının yok edilmesidir. TED السبب في أنني أقول هذا هو أن أحد آثار الثقافة الحالية هنا، إذا أمكنني قول ذلك، هو إلغاء مهنية المعلمين
    Eğer olsalar, bu öğretmenleri ellerinde tutamazlar; TED وإذا كان لديهم، لا يستطيعون الإحتفاظ بأؤلئك المعلمين.
    Bugünlerde, teknoloji konusunda öğrenciler öğretmenlerden biraz daha fazla bilgililer. TED في هذه الأيام ، أصبح الطلاب يعلمون عادة أكثر قليلا من المعلمين بخصوص التكنولوجيا.
    Öğrencileri elbette test ediyoruz ve öğretmenlere eksiksiz gösterge tablosu veriyoruz. Böylece öğrencilerin seviyelerini öğrenebiliyorlar. TED ونحن، بالطبع،نختبر الطلاب ومن ثم يتم إعطاء المعلمين لوحة القيادة الكاملة، ليتمكنوا من معرفة مستوى الطلاب في هذا.
    Öğretmenlerle konuşup öğrencileri asla taviz vermeyeceğimiz konusunda uyarmalarını isteyeceğim. Open Subtitles سأتحدث إلى المعلمين وأنبه الطلبة حول سياستنا عدم التسامح مطلقًا
    Eğer ustaları görecekseniz, onlara ebedi alevden bir parça götürmelisiniz. Open Subtitles إذا كنت ستذهبون لرؤية المعلمين يجب أن تحضروا معكم قطعة من اللهيب الأزلي
    Önceki sınıf öğretmeni de sizin kadar bağlı olsaydı işine Naoki bu hale gelmeyebilirdi. Open Subtitles اذا كان المعلم متحمس مثلك سيتم تعريفه من قبل غرفة المعلمين ناو لم يكن لينتهي من عملية حسابية هكذا
    Ejder Savaşçısı bize ustaların buluşması için açılış konuşmasını yapar mısın? Open Subtitles ، أيها المحارب التنين ، هل يمكن أن تشرفنا بقراءة الكلمات الإفتتاحية عن مبادئ المعلمين ؟
    Sınıfı insanlaştırma adına yapılan bir çok şey öğrencinin öğretmene bölündüğü orana odaklanıyor. TED الكثير من الجهود لأنسنة فصول الدراسة تركز على نسبة المعلمين إلى الطلاب
    Ama birkaç ay önce -hep olduğu gibi- Twitter'a girdiğimde bir öğretmenin konuyu şöyle ele aldığını gördüm. TED منذ بضعة أشهر، قمت بتسجيل الدخول لتويتر ورأيت أحد المعلمين قد أخذ هذا الاعتقاد.
    Ağız dalaşını bırakın artık. okul Aile Birliği ensemde zaten. Open Subtitles قد سئمت من شجاركما يكفيني رابطة الأباء و المعلمين تلك
    - Bunu ben hallederim. - Neden sen veli toplantısına gitmiyorsun? Open Subtitles أنا مسيطر على الوضع, حسناً لم لا تذهب لاجتماع المعلمين ذاك؟
    Sen nasıl bir öğretmensin? Open Subtitles ما هي نوعية المعلمين التي أنتِ منها ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد