Kendimi bildim bileli, her Noel, konserve yiyecek ve kıyafet bağışı düzenliyorum. | Open Subtitles | جهّزت تبرعات الأطعمة المعلّبة و الملابس في كل عيد ميلاد منذ ما يمكنني تذكره. |
Burada suç ortağını durdurmaya çalışan bir vatandaşın konserve kutusuyla saldırıya uğramasını görüyoruz. | Open Subtitles | ترون متفرّجاً يحاول ردع الشريك إلا أنّه هوجم بالسلع المعلّبة |
Dinle konserve stokumuz iyi durumda ama diğer şeylerde donmuş yiyecek ve temizlik malzememiz hiç yok. | Open Subtitles | إذاً , اسمع حالتنا جيدة الآن بوجود الأطعمة المعلّبة لكن حالتنا ستسوء إلى لا شيء |
Markete bir gidiyorum, millet konserve yiyecek ve potasyum tabletleri alıyor. | Open Subtitles | لقد ذهبت للمتجر بدأ النّاس في شراء الأطعمة المعلّبة و أقراص البوتاسيوم |
konserve kutularından nikel veya kurşun. | Open Subtitles | و"الرصاص" أو "النيكل" من الفاكهة المعلّبة أو الحبوب الطبيعيّة |
Bodrum, reçel ve konserve sebzelerle dolu. | Open Subtitles | القبو مليء بالمربى والخضروات المعلّبة |
Getirdiğim 1981 rekoltesi kırmızı şarabın, konserve meyve ve erotik biçimli buzlarla birlikte sangria kâsesine boşaltıldığını gördüm. | Open Subtitles | نَظرَ أعلى ليرى ' 81 قلعة راقي بريون جَلبتُ أَنْ يُصْبَّ إلى a طاسة لكمةِ sangria، الفاكهة المعلّبة ومكعّبات الثلجِ الجنسيةِ. |
Ve akşam yemeğinde tavuk budu, bisküvi ve konserve yeşil fasulye, tatlı olarak da az yağlı dondurma. | Open Subtitles | (و (تشيكن ناغتز مع البسكويت و الفاصولياء الخضراء المعلّبة على العشاء مع مثلّجات قليلة الدسم للتحلية. |