Onun sekiz farklı maden suyu için yeri var, bense peynirimi lavabonun altında saklamak zorundayım. | Open Subtitles | وأنا يَجِبُ أَنْ أَبقي علبتي جبنِ الرذاذِ تحت المغسلةِ. |
Lamba, tablo, lavabonun üstündeki perde. | Open Subtitles | ذلك المصباحِ، تلك الصورةِ. تَلْفُّ الزهرةُ على المغسلةِ. |
Bütün temizlik malzemeleri mutfakta, lavabonun altında. | Open Subtitles | لذا كُلّ تجهيزات التنظيف تحت المغسلةِ في المطبخِ. |
lavabonun altındaki vana gevşemiş.Ve su sızdırıyormuş | Open Subtitles | الموافقة، الصمام تحت هذه المغسلةِ كَانتْ طليقةَ. والماء كَانَ يُسرّبُ. |
Ve geçen gece lavaboda bulaşıklar vardı. | Open Subtitles | وبعد ذلك ليلة أمس كان هناك صُحونَ في المغسلةِ |
- Biri seni gözetliyor muydu kızım? - lavaboda! | Open Subtitles | المغسلة في المغسلةِ |
Birinci parça lavabonun altında. | Open Subtitles | القطعةالأولى تحت المغسلةِ. |
lavabonun altında. | Open Subtitles | lt تحت المغسلةِ. |