Biraz sabun sizi küvette yumuşatsın diye biraz banyo köpüğü ve gece atıştırmanız için çikolatalı mini keklerden getirdim. | Open Subtitles | جلبت إليكِ الصابون وسائل إستحمام لينعشكِ داخل المغطس وبعض كعك الشوكولاه لأجل وجبة خفيفة في وقت متأخّر |
Bir yıl bekleyip Vera'yı küvette mi boğuyor? | Open Subtitles | هل أنتظرت عام و أغرقت فيرا في المغطس ؟ |
Her bölümden sonra banyo küvetine gitmeliydim... ...ve küvet etrafında yüzerek su giderine bakardım. Çünkü baktığım her şey oradaydı. | TED | و بعد كل حلقة، كنت أذهب إلى المغطس و أعوم فيه ناظراً لأسفل ناحية المصفاة، لأنها الشئ الوحيد الموجود بأسفل. |
küvet hikâyesindeki yardımına teşekkür etmek için. | Open Subtitles | تعلم، كي أشكركَ على مساعدتكَ في تقرير المغطس |
Onu alçak bir küvete sokarız, ama küveti suyla değil, ishal olmuş evsiz insanlarla doldururuz, sonra da kafasına o şeylerden koyarız... | Open Subtitles | نقوم بوضعها في مغطس لكن المغطس لا يحتوي على ماء يحتوي على إسهال أناس مشرَّدين |
küvete girip bileklerini kesmeye çalışan birine göre yani? | Open Subtitles | تعني بالنسبة لشخص دخل إلى المغطس وقطّع رسغيه؟ |
küveti her zaman dolu tutarım ve ılık gecelerde banyo yaparım. | Open Subtitles | انني دائما ما أترك المغطس ممتلئاً لآخذ حماماً في الليالي الدافئة |
Ben onun ıslak ve çıplak, vücudunu küvetten koltuğa kadar sürükledim. | Open Subtitles | اضطررت الى سحب جسمه الرطب العاري من المغطس و سحبه للأريكة |
Eve geldim ve karımı küvette ölü hâlde buldum. | Open Subtitles | "رجعتُ إلى المنزل توّاً ووجدتُ زوجتي ميتة في المغطس" |
Eve geldim ve karımı küvette ölü hâlde buldum. | Open Subtitles | "رجعتُ إلى المنزل توّاً ووجدتُ زوجتي ميتة في المغطس" |
"küvette kan kaybından ölen anne"yle ilgili hiçbir şey yok ama. | Open Subtitles | "لكن لا شيء عن "نزفت الأمّ في المغطس حتّى الموت"" |
Bu cinayetlere ilaveten küvet cinayetinden beş gün evvel 10 yaşında bir çocuk kaçırılmış. | Open Subtitles | فبالإضافة إلى هذه الجرائم، كان هنالك ابن عاشرة مفقود قبل 5 أيام من جريمة المغطس |
Okyanus tıpkı küvet gibi. | Open Subtitles | المحيط يشبه المغطس تماماً |
küvet suyu boşaltmıyor. | Open Subtitles | المغطس لا يصرّف الماء |
küvete girip bileklerini kesmeye çalışan birine göre yani? | Open Subtitles | تقصد لشخص دخل إلى المغطس وحاول قطع رسغيه |
Ses çıkarma. Kollarını küvete sok. Kollarını suya sok. | Open Subtitles | ضع ذراعيك بداخل المغطس أدخل ذراعيك إلى المياة |
Benimle mayosuz sıcak küvete girdi. | Open Subtitles | حفلتي ، نزلت المغطس الساخن معي بدون ثوب سباحة |
Ben yerleri silip, küveti temizleyip, çamaşırları asana kadar... | Open Subtitles | بعد أن أنتهي من مسح الأرض و تنظيف المغطس و نشر الملابس |
Sen de, küveti ve tuvaleti temizler... ve girişi süpürür, sonra da diğer ev işlerini halledersin... | Open Subtitles | إذاً فستنظفين المغطس والمرحاض وشرفة المنزل وتساعدين بحق في أعمال المنزل |
Çık şu küvetten. Çık çabuk. | Open Subtitles | اخرج من المغطس.اخرج من المغطس |
küvetin her tarafında banyo malzemeleri var... | Open Subtitles | هناك مستحضرات استحمام حول المغطس |