Lanetlilerin Tanri'dan af dilemesini ve onun sevgisiyle bize katilmalarini istiyorum. | Open Subtitles | أود الملعـونيـن أن يطلبـون المغفرة من الإلـه ويجتمعـون معنـا في حبــه |
O hâlde en azından bunun için af dilemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | حسنٌ، افعلي شيئاً واحداً على الأقل لتطلبي المغفرة من أجله. |
Majeste, lütfen beni Affetmek için kalbinize bakın. | Open Subtitles | لكن أرجوك أبحثي في قلبك الجوهري عن المغفرة |
Şimdi geri kalan hayatımı ruhani ceza içerisinde Bağışlanmak için dua ederek geçirmeliyim. | Open Subtitles | و الآن يجب أن أكمل حياتي في التكفير و أدعو من أجل المغفرة |
Geçmişim... birkaç yanlışlıkla karmakarışık oldu. Bir gün affedilmek için dua ediyorum. | Open Subtitles | كان ماضي حافلًا بالأخطاء وآمل أن أنال المغفرة ذات يوم |
Size bir kez daha yalvarıyorum Prenses, eve dönün. affedilmeyi dileyin. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ مرة أخرى أيتها الأميرة عودى للوطن ، وإطلبى المغفرة |
ölmeyi beklemeye, yaşamayı beklemeye... hiç gelmeyecek bir bağışlanmayı beklemeye başladılar. | Open Subtitles | إنتظار الموت إنتظار الحياة إنتظار المغفرة التي لن تأتي أبداً |
Öldürdüğü her kişi için sizden af dilemeye mi gelirdi? | Open Subtitles | هل طلب المغفرة منك في كل مرّة قتل فيها أحداً؟ |
Diz çök ve af dile o melekten! | Open Subtitles | ، أنت ما زلت واقفا . كنت ناكرا للجميل إسجد وإسأل المغفرة من هذا الملاك |
Suçu kabul etmek için Allah'dan af dilemek için. | Open Subtitles | ،مناشدة المغفرة من الله . هى أصعب على الإطلاق |
Meryem Ana'dan af dilememi isteyemezsin. | Open Subtitles | ليس بإمكانك أن تجعليني أطلب المغفرة من العذراء |
Gururunu yenip af dilemesini öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | عليها أن تتعلم ابتلاع غرورها وتسأل عن المغفرة |
İncil'de Affetmek hakkında ne söylerler bilir misin? | Open Subtitles | تعلمون ماذا يُقال في الكتاب المقدس عن المغفرة |
Affetmek, o kadar yoğun ve hem bilinçli hem de bilinçsiz gerçekleşen bir durum ki insan bunu yapmayı aslında seçemiyor. | Open Subtitles | المغفرة حالة عميقة واعية و غير واعية من حالات العلاقات لا تستطيع حقًا أن تختارها |
Kimilerine göre, Bağışlanmak için dünyanın merkezi Kudüs'müş. | Open Subtitles | أنا أقول أن القدس هى وجهة العالم بأسره لطلب المغفرة |
Bu yüzden onun ayaklarına kapanıp, affedilmek için dileneceksin. | Open Subtitles | لهذا ستمتثلين تحت قدميها و تطلبين المغفرة |
Size bir kez daha yalvarıyorum Prenses, eve dönün. affedilmeyi dileyin. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ مرة أخرى أيتها الأميرة عودى للوطن ، وإطلبى المغفرة |
Dizlerinin üstüne çöküp, bağışlanmayı dileyerek ağlamış. | Open Subtitles | قطرات أسفل الركبه البدايات تبكي يطلب المغفرة. |
Kaptan, Tanrı bize affetmeyi öğretir. Ruhlarınız için dua edeceğim. | Open Subtitles | يا قبطان، لقد علّمنا الرب المغفرة سوف أصلّي من أجل روحك |
Ama suçlusu olduğum günah için bana bir bağışlama sunabileceğinizden emin değilim. | Open Subtitles | لكن الإثم الذي أن مذنبة به, لا أظن بأنك ستعرض عليّ المغفرة به. |
Yalnızca bağışlanma, bu laneti sona erdirebilir ve onun ölümüne izin verebilir. | Open Subtitles | المغفرة فقط ستنهي إدانته وتسمح له بالموت |
İlk önce bu konuyu Mitch ile konuşmak istiyorum ama belki de affetme ve unutma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث مع ميتش أولا لكن من المحتمل أن هذا هو وقت المغفرة و النسيان |
- Peki ya yakalanırsam? - İzin istemektense, merhamet dilenmek daha iyidir. | Open Subtitles | من الأفضل ان تطلب المغفرة بدلا من تطلب الأذن |
Yarın kiliseye gitmeli ve Tanrı'nın affı için yalvarmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تذهبِ إلى الأجتماع في البيت غداً وتطلبِ المغفرة من الرب |
Tanrının affını dilemelisin. | Open Subtitles | " يجب أن تطلب المغفرة من الرب " |
Woo-jin lütfen Dae-su'nun önünde diz çöksün ve kendisini affetmesi için ona yalvarsın. | Open Subtitles | أرجوك دع ووجين ينحني بجانب دايسو وإجعله يتوسل من أجل المغفرة |
# Şimdi, bağışlamam için ağlıyorsun. | Open Subtitles | و الآن فأنت تترجى من أجل المغفرة |