ويكيبيديا

    "المغناطيسية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • manyetik
        
    • manyetizma
        
    • MRI
        
    • MR
        
    • magnetizm
        
    • Mıknatıslı
        
    • mıknatısları
        
    • manyetizmayı
        
    • manyetizmayla
        
    • elektromanyetik
        
    • maddenin
        
    Ya da pratikte sonsuza dek işleyebilen elektrikli veya manyetik motorları? Open Subtitles أو المحركات الكهربائية أو المغناطيسية التي يمكن تشغيلها عمليا إلى الأبد؟
    Onun saldırı yeteneği manyetik Ninja Sanatı ve Yanıltıcı Demir Kumu Tekniğinin karışımı. Open Subtitles إن نمط قتاله يجمع بين فنون الننجا المغناطيسية و الرمل الحديدي في تقنياته
    Bir tür manyetik fırtına bu gezegenin uydularının çekim kuvvetiyle savaşıyor. Open Subtitles نوع من انواع العواصف المغناطيسية تحارب الجاذبية على قمر هذا الكوكب
    Bu ülkede manyetizma okula gitmelerinden önceki dönemde okula gitmeye başlayanlara göre çocuklarca daha iyi kavranıyor. TED فى هذا البلد، وفى بريطانيا، المغناطيسية تفهم بشكل أكثر لدى الأطفال قبل ذهابهم للمدارس وما بعد ذلك
    Simülasyon çalıştırmak için kendi manyetik eşleşmemizi gidip getirmek üzereydim. Open Subtitles لقد كنت على وشك الذهاب لإحضار موصلاتنا المغناطيسية لإجراء المحاكاة
    İzole ekosistemimizden mi yoksa manyetik dalgalar yüzünden mi bilmiyorum ama ama bir şey sebep olmuş kelebeklerimiz üreme döngüsü hızlanmış. Open Subtitles لا أعم إذا كان هذا بسب نظامنا البيئي المنعزل أو بسبب التذبذبات المغناطيسية لكن ثمة ما سرّع من دورة تكاثر الفراشات
    Sadece, manyetik anormallikler ve insanları kaçıran at üstünde adamlar falan? Open Subtitles لكن الشذوذ في الطبيعة المغناطيسية والأشخاص الذين يمتطون الخيول ويخطفون الناس؟
    MRI, beyni ya da vücudun herhangi bir yerini görüntüleyebilmek için radyo dalgaları ya da manyetik alanlar kullanıyor. TED ان الرنين المغناطيسي يستخدم الحقول المغناطيسية وموجات الراديو لكي يفحص الدماغ .. او اي منطقة من الجسم
    Ve elektrik alanları manyetik değildir. TED والحقول الكهربائية لا تعني المغناطيسية.
    Fakat hepsi bu değil, çünkü süperiletkenler manyetik alanı da sevmezler. TED و لكن ذلك ليس كلّ شيءٍ، لأن الموصلات الفائقة لا تحبذ الحقول المغناطيسية.
    Bu iki etkinin de birleşimi -- manyetik alanın yok edilmesi ve sıfır elektriksel direnç -- tam olarak bir süperiletkeni oluşturur. TED التوليفة ما بين كلا التأثيرين طرد الحقول المغناطيسية و المقاومة الكهربائية المعدومة تشكل ما يدعى بالموصل االفائق.
    Ancak hepimizin de bildiği gibi, hiçbir şey mükemmel değildir ve bazen süperiletkenin içerisinde manyetik alan kalır. TED و لكن الصورة ليست دائماً مثاليةً، كما نعلم جميعنا، فأحياناً تبقى خطوط من الحقول المغناطيسية داخل الموصل الفائق.
    Ve uygun şartlar altında, burada da olduğu gibi, bu manyetik alan çizgileri süperiletkenin içerisinde kıstırılabilir. TED و في الشروط المناسبة، و التي لدينا هنا، هذه الخطوط من الحقول المغناطيسية يمكن أن تُؤسَر داخل الموصل الفائق.
    Ve bu süperiletken içerisinde kalan manyetik alan çizgileri, farklı miktarlara gelirler. TED و هذه الخطوط من الحقول المغناطيسية تأتي على هيئة كمّاتٍ منفصلةٍ.
    Ondan sonra, mıknatıs odasına gidiyorsunuz, orada vücudunuzda birtakım manyetik dalgalar yaratacaksınız. TED بعد ذلك، سوف تتجه لغرفة المغناطيس، حيث ستخلق نوعا من التيارات المغناطيسية على جسدك.
    Bazen Güneş'ten Dünya'ya yüklü parçacıklar gelir. Ama gezegenimizi saran manyetik alanlar radyasyonun çoğunu engeller. TED أحيانا تقذف الشمس بانفجاراتها على الأرض لكن الحقول المغناطيسية لكوكبنا تحجز معظم تلك الإشعاعات.
    elektromanyetik radyasyon, uzay boyunca salınan karşılıklı etkileşen elektriksel ve manyetik dalgalardan oluşan saf enerjidir. TED الإشعاع الكهرمومغناطيسي هو طاقة نقيّة تتألف من تفاعل الموجات الكهربائية والموجات المغناطيسية المتذبذبة عبر الفضاء.
    manyetizma veya değil, davranışımı savunamam. Open Subtitles لا أستطيع الدفاع عن سلوكي المغناطيسية و غير مغناطيسية
    Bugün, inmeyi takip eden iki saat içinde bir MR makinesine erişim demek bu. TED اليوم، يُجرى فحص الأشعة المغناطيسية خلال ساعة أو اثنتين من حدوث السكتة الدماغية.
    Bu güçlerden iki ya da daha fazlası yakınlaştığında bunlar katlanarak güçlenir bir çeşit çekim ya da magnetizm gibi. Open Subtitles "عندما يتقارب أثنان أو أكثر من هؤلاء الأفراد فإن تلك القوة تقوى تصاعدياً" "كنوع ما من الجاذبية أو المغناطيسية"
    Mıknatıslı kilidi var. Open Subtitles لقد حصلت على واحد من الاقفال المغناطيسية من ذلك.
    Anti-çekim mıknatısları, manyetik alanlar, sıfır noktası enerjisi... Open Subtitles من الجاذبية المغناطيسية و الحقول المغناطيسية و الطاقة المعدومة
    ve bu gerçek yer çekimine karşı koyabilmek çok bir rüya... manyetizmayı kullanarak yerçekimi etkisini yok etmek... sadece taşımacılığı değiştirmeyeceğiz elbet... gelecekte çok değişik içeriğe sahip doğada bulunmayan maddeler yapacağız Open Subtitles لذلك هذا إدراك للحلم القديم الطواف ضدّ الجاذبية لإنعدام الجاذبية باستخدام المغناطيسية للتصدي لقوة الجاذبية
    Belki beyinleri güneş fırtınasından gelen manyetizmayla erimiştir. Open Subtitles ربّما محيت أدمغتَهم الرياح المغناطيسية للعاصفة الشمسية؟
    Ayrıca okuyucu küçülmesine rağmen daha duyarlı hale geldi. Bu da maddenin manyetik ve kuantum özelliklerindeki keşifler sayesindedir. TED يغض النظر عن حجمه، فإن القارئ أصبح أكثر حساسية وذلك بالاستفادة من الاكتشافات الجديدة في المغناطيسية وخصائص علم الكم .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد