| burada olması gerekiyordu ancak sanırım akşamdan kalma kendisi. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هنا لكنه ثمل على الأرجح |
| Yemin ederim burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | أقسم بالله أنه كان من المفترض أن يكون هنا. |
| Bir saat önce burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هنا منذ ساعة |
| Burada olması gerekirdi ama değil. Bu da beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هنا ، وعدم وجوده يغيظني |
| Burada olması gerekirdi ama değil. Bu da beni hala endişelendiriyor. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هنا ، وعدم وجوده يغيظني |
| Sabahtan beri görmedim. - Garip. burada olmalıydı. | Open Subtitles | منذ الصباح غريب، لقد كان من المفترض أن يكون هنا الآن |
| O yıldızın burada olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ذلك النجم ليس من المفترض أن يكون هنا |
| Bir saat önce burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هنا منذ ساعة |
| Müşterinin burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | الزبون كان من المفترض أن يكون هنا |
| Norman nerede? burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | أين نورمان من المفترض أن يكون هنا |
| Yarım saat önce burada olması gerekiyordu, Darren da aynı şekilde. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هنا نصف ساعة، كذلك (دارين). |
| burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هنا |
| Havayolu şirketi uçağa bindiğini doğruladı, saatler önce Burada olması gerekirdi. | Open Subtitles | الخطوط الجوية أكدت أنه استقل الطائرة لذا فمن المفترض أن يكون هنا منذ ساعات |
| - 90 dakika önce burada olmalıydı. | Open Subtitles | - كان من المفترض أن يكون هنا قبل 90 دقيقة حتى يقوم بعملية الانزال |
| Şu anda burada olmalıydı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هنا الآن |
| - Ne? Ve burada olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | -وليس من المفترض أن يكون هنا ! |