En sevdiğim intörnümün bu sabah bir çift akciğerle sorun yaşadığını duydum. | Open Subtitles | سمعت ان طبيبتى المتمرنه المفضله لديها مشكله فى تركيب رئه هذا الصباح |
Baban benim en sevdiğim vazomu kırdığın zamanı anlattı mı? | Open Subtitles | هل أخبرك والدك عما حدث عندما كسرَ زَهريِتي المفضله ؟ |
Bütün favori yiyeceklerinden vazgeçip ömrünün sonuna kadar milkshake içmeye razı olur muydun? | Open Subtitles | أأنت مستعده لتتخلي عن جميع أكلاتك المفضله وتقضي بقية حياتك تشربين شيئاً صناعياً؟ |
Çünkü anladığım kadarıyla En iyi arkadaşı olarak, geçmişte pek iyi çöpçatanlık yapamamışsın. | Open Subtitles | إنه لأمر مضحك لأنممافهمته... كصديقته المفضله لم تكوني أفضل جامعة للأزواج في الماضي |
Kim en sevdiği şeyin çizgi film ayıcıkları olduğunu söyler ki? | Open Subtitles | من قال أن واحدة من الاشياء المفضله لديهم هو كرتون الدببة؟ |
Bak, birşeyler yemen gerek, sana sevdiğin birkaç şey aldım. | Open Subtitles | حسنا اعلم يجب ان تاكلي شيئا احضرت كل اشيائك المفضله |
Şu an yanımda yok ama bu en sevdiği fotoğrafı, yani benim en sevdiğim... Kızılderililerin fotoğrafını çeken bir beyazın fotoğrafını çeken bir kızılderili. | TED | صورته المفضله الصوره المفضله لدي, ولكن ليست متوفره الان هندي احمر يلتقط صوره لأشخاص بيض يلتقطون صور لهنود حمر |
Ama hepsi benim en sevdiğim tabaklar çünkü sizler benim en sevdiğim müşterilerimsiniz. | Open Subtitles | لكنها كلها أطباقي المفضله وأنتم أيضا زبائني المفضلين |
Önce bu odayı göstereyim. En sevdiğim odadır. | Open Subtitles | انا سأريك هذه الغرفه اولا انها المفضله لي |
"Denise, Holly'yi Whelan'ın barına götür. En sevdiğim yerdir." | Open Subtitles | دينيس, خذي هولي ، إلى وايلنس حانتي المفضله |
Ben 'Peggy Sue' şarkını seviyorum. Benim en sevdiğim Buddy Holly şarkısı. | Open Subtitles | و انا احببت اغنيتك بيغي سو انها المفضله لدي من اغانيك |
- İşte bu yüzden yılbaşı en sevdiğim tatildir. - Kes şunu. | Open Subtitles | وهذا سبب ان عشية العام الجديد هي اجازتي المفضله توقـــفي |
Görünüşe göre Andy'nin favori hobisi duvarını yavaş yavaş egzersiz alanına taşımakmış. | Open Subtitles | و قد كانت هواية اندى المفضله هى القاء بقايا الحفر كل يوم فى ساحة التدريب حفنه كل مرة |
Bizimle kalın. Reklamlardan sonra tatiliniz için favori kızgın noktaları göreceğiz. | Open Subtitles | ابقوا معنا بعد الفاصل سنلقي نظرة على الاماكن المفضله لكم لقضاء العطلة |
Yani mahalleyi dolaşıp başıboş market arabalarını toplamak favori işin bu mu? | Open Subtitles | التجول فى الحي، جمع عربات الشراء الضائعه؟ هذه وظيفتك المفضله ؟ |
Çok heyecanlıydı.. O senin En iyi arkadaşın. | Open Subtitles | كانت متحمسةً جداً حسناً ، انتِ صديقتها المفضله |
Ölüm döşeğindeki En iyi arkadaşımı ispiyonlamaktan nefret ediyorum... | Open Subtitles | أكره أن أغتاب صديقتي المفضله في فراش موتها |
En sevdiği uğraşları ata binmek ve burada çalışan çocuğa işkence etmekti. | Open Subtitles | تسليتها المفضله كانت ركوب حصانها و مضايقة عامل المزرعه و الذى كان يعمل هناك |
En sevdiğin dans olduğunu bildiğimden birkaç ders almıştım. | Open Subtitles | كنتُ آخذ دروساً بها لأنني اعرف انها المفضله لديكِ |
En sevdiğin filmlerden bahsederken bir anda lafı Parklar Birimi'nin bütçesine getirmek biraz zor. | Open Subtitles | انه نوعا ما صعب ان اطرح بالعرض عن ميزانيه الحدائق حينما نتكلم عن افلامنا المفضله |
Umarım patates salatasını seversin. Büyük parçalı, benim favorim. | Open Subtitles | أأمل ان تعجبك سلطه البطاطس انها فى شكلها الكبير المفضله لدى |
Aynı gün en sevdiğimiz bara gittik. | Open Subtitles | ونحو نفس الوقت, ذهبنا إلى حانتنا المفضله |
En sevdiğiniz parçalarla, reklamsız olarak, sizi bu sabah sıcak tutacağız. | Open Subtitles | سنبقيكم دافئين بأغانيكم المفضله طوال الصباح |
En gözde modlardan biri, Sentetigini aciyi hisseder gibi davranmaya programlamak. | Open Subtitles | واحد من التعديلات المفضله هو برمجة نضامكِ ان يتصرف ويشعر بالألم |
Jennie Gerhardt. En sevdiklerimden biri. | Open Subtitles | أوه جيني جيرهارد أنها المؤلفة المفضله لدي. |