Bir sanatçı kitabı hazırladım kağıt yerine paslanmaz çelikten | TED | صنعت كتاب فني بالحديد المقاوم للصدأ بدلا من الورق |
Oldukça kalın ve paslanmaz çelikten yapılmış. | TED | انها مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ ، سميكة جدا. |
Plastik veya naylon dişlisi var. Bir de paslanmaz çelik veya nikel dişli olanı. | TED | يحتوي على أسنان من البلاستيك أو النايلون، وهناك أسنان مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ أو من النيكل. |
Pelür kağıdı gibi. Ben de paslanmaz çelik kullandım. | Open Subtitles | كان لا بد و أن أستعمل الحديد المقاوم للصدأ. |
Limon suyundaki asit karbon çeliğine tepki verir ama paslanmaz çeliğe vermez. | Open Subtitles | الحمض في عصير الليمون يجب ان يتفاعل من الفولاذ الكربوني وليس المقاوم للصدأ |
Tatlım, bu krom ve paslanmaz çelikten. | Open Subtitles | عزيزي, انه مصنوع من الكروم والفولاذ المقاوم للصدأ |
Yeniler paslanmaz çelikten yapılıyor. | Open Subtitles | السكاكين القديمة.فالجديدة مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ |
- Evet. - Tek parça paslanmaz çelikten. | Open Subtitles | إنه مصنوع من قطعة من الحديد المقاوم للصدأ |
Eşinin dediğine göre paslanmaz çeliktenmiş. | Open Subtitles | مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ وفقا لكلام الزوجة |
Kemiklerine 11 paslanmaz çelik takıldı. | Open Subtitles | ثمّة 11 مسمارًا من الفولاذ المقاوم للصدأ في عظامك. |
Aşçıya ve arkadaki herkese bulabildikleri en büyük paslanmaz çeliği bulup altına girmelerini söyle. | Open Subtitles | أقول لكم كوك وأي شخص آخر الذي يعود هناك للعثور أكبر قطعة من الفولاذ المقاوم للصدأ وتحصل تحته. |
Huş ağacı, ceviz ağacı, maun ağacı, cam elyaflı, paslanmaz çelikli. | Open Subtitles | بيرش، والجوز، الماهوجني، الألياف الزجاجية، والفولاذ المقاوم للصدأ. |
Yaranın içinde martensitli paslanmaz çelik izleri buldum. | Open Subtitles | أثار من الفولاذ المقاوم للصدأ ذلك فولاذ جراحي |
Bu, Washington eyaletindeki Hanford mevzisinde bulunan bir nükleer atık depolama ve kapsülleme tesisi. Burada, içinde nükleer atık barındıran ve suyun altına gömülü, 19 binden fazla paslanmaz çelik kapsül var. | TED | هذا هو تخزين النفايات النووية ومرفق التغليف في موقع هانفورد في ولاية واشنطن ، حيث يوجد أكثر من ألف وتسعمائة من كبسولات الفولاذ المقاوم للصدأ المحتوية على النفايات النووية المغمورة بالمياه. |
paslanmaz çelik cihazlar ve çift fırın. | Open Subtitles | الفولاذ المقاوم للصدأ. وفرنين متطابقين. |
Sana Pachmayr kabzalı Beretta 92f kullanmanı öneririm, tamamen paslanmaz çelikten. | Open Subtitles | وأود أن استخدام المستشار ل 92f بيريتا , Pachmayr مع الانفلونزا, و الفولاذ المقاوم للصدأ تماما. |
Dışarıdan da paslanmaz çelik depodan saf karbonmonoksit pompalanıyordu. | Open Subtitles | ... والخارج، خزانات الفولاذ المقاوم للصدأ مضخة في أول أكسيد الكربون النقي... |
paslanmaz çelik cihazlar ve çift fırın. | Open Subtitles | الفولاذ المقاوم للصدأ. وفرنين متطابقين. |
- Parmağını kullanmış olmalı ki bu da paslanmaz çeliğin üstünde kaydırdığında kısa bir süre sonra kaybolan geçici bir iz bırakır. | Open Subtitles | -لابد أنه إستعمل إصبعه ، عندما مرره على فولاذ الطاولة المقاوم للصدأ حيث أحدث علامة مؤقتة سرعان ما تلاشت |
ve tamamen paslanmaz çelik. | Open Subtitles | و بلمسة أخيرة من الفولاذ المقاوم للصدأ |