"المقصود هو" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Demek istediğim
• mesele

Demek istediğim, evime dönsem iyi olacak, orası sakin ve güvenli ve ailemi yemeye çalışan canavarlar yok.
المقصود هو أعتقد انه يجب ان اذهب للمنزل حيث الأمان والهدوء و الوحوش لا يأكلون عائلتك

Demek istediğim, ben hâlâ hastalarıma verebileceğimin en iyisini veriyorum...
المقصود هو.. بأنّي مازلت قادر أن أولي مرضاي أقصى درجات العناية

Demek istediğim şey Bay Dudley de benim gibi bir tuhafiyeciydi.
المقصود هو أن السيد دادلي كان سابقاً بائع ملابس مثلي

mesele şu ki; herkes bir yayın üzerinden geçecek ölecekleri yerden...
المقصود هو ان الناس تتمدد فتموت بين يديك

- Ödül işte. Esas mesele şu ki müşterilerimizin hakkımızda dırdır konuşmasına izin veremeyiz.
المقصود هو أننا لا ندع عملائنا تفقدنا أعصابنا

Hayır, Demek istediğim onların beni ve ofisimi dinlemelerine son vermeleri.
وصلت المقصود لا، المقصود هو أنني أريدهم أن يتوقفوا عن التنصت علي وعلى مكتبي

- Demek istediğim şu ki, bende Cadılar Bayramı laneti var.
المقصود هو أني إبتليت بلعنة الهالوين حسنا

Demek istediğim, bu bilimdir, Bayan Payne.
المقصود هو : هذا علم يا أنسة , باين

Demek istediğim şey en son olduğunda oldukça etkilenmiştim, bunun tekrar olmasına izin veremem.
... المقصود هو في المرة الأخيرة التي تتركني فيها نهائياً لن اسمح بحدوث ذلك مجددا

Demek istediğim bizler özel dedektifleriz.
المقصود هو ، نحن محققين خصوصين

(Gülüşmeler) Demek istediğim, çocukları denetlemeyin, çok fazla korumayın ve bazen kösteklenmeleri gerekiyor.
(ضحك) المقصود هو عدم التحكم بهم، لا تحاول حمايتهم كثيراً، كما أن الأطفال بحاجة إلى التعثر أحياناً.

Tamam, tamam. Demek istediğim şu, Dr. Kelso'dan nefret ediyor gibi gözüküyor sayılmaz.
المقصود هو أنه لايبدو وكأنه يكره الدكتور (كيلسو)

Demek istediğim Allen Gregory, bütün engellere rağmen bilirsin, ben bir ok kadar düzken, karım ve çocuklarım isteklerini frenledi ve ilgisiz oldular.
(المقصود هو يا (آلِن جريجوري بأن العواقب تعلم، بأني سوي ،زوجتي وأولادي .....

Yani Demek istediğim
المقصود هو

Hayır, hayır, hayır. mesele şu ki çok fazla tepki veriyorsun.
لا، لا.لا المقصود هو انك تبالغ في ردة الفعل

mesele sonun kötü olması, çünkü...
المقصود هو , إنه أمر سيئ , لأنه

mesele, orada gerçekten çok rahatsız olmamdır.
المقصود هو أنني كنت حقا غير مرتاح هناك

- Hayır, mesele kadınsız kazanamayacak olmamız.
لا، المقصود هو أننا لن نكسب دون النساء