karavan çok küçük. Sürekli temizlik yapıyorum. | Open Subtitles | المقطوره صغيره جدا برغم إنى أنظفها جيدا |
Arabanın ardına bir karavan bağlardık. | Open Subtitles | بإمكاننا ربط المقطوره بخلفيه السياره.. |
O römorkun önünde altı saat boyunca oturup benden nefret ettiğini düşündüm | Open Subtitles | جلست أمام تلك المقطوره لمدة 6 ساعات أفكر بأنك تكرهني |
Şimdi gidip römorkun önünde otur. | Open Subtitles | و الآن، إذهبي و إجلسي أمام تلك المقطوره |
Bu karavana girebilecek herkesin listesi lazım bana. | Open Subtitles | سأحتاج إلى قائمة بأسماء كل من يستطيع الدخول إلى هذه المقطوره |
karavana dön! | Open Subtitles | إرجع إلى المقطوره |
Ve Gob'u yasladıkları karavanın penceresinden anne ve babasının... yakınlaşmaları görünüyordu. | Open Subtitles | ... وقد احتجز جوب مقابل نافذة المقطوره التي كان أبواه يتجامعون فيها |
Ve Gob'u yasladıkları karavanın penceresinden anne ve babasının... yakınlaşmaları görünüyordu. | Open Subtitles | ... وقد احتجز جوب مقابل نافذة المقطوره التي كان أبواه يتجامعون فيها |
Mason'u treyler parkına bırakan araba bu! | Open Subtitles | هذه هي السياره التي أنزلت ميسن في باحة المقطوره |
karavan hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتحدث بشأن المقطوره |
Sadece bu karavan üzerime yıkılıyormuş gibi. | Open Subtitles | هذه المقطوره تتفكك حولي |
Kafein yüklü kaliteli karavan vaktim sayesinde... katilimiz Manticore ya da benzer bir şey diyorum. | Open Subtitles | لذا شكرا الي جوده الكافيين المتأخر الذي شربته في المقطوره. أود أن أقترح نتعامل (مع (مانتي كور |
Beni şu römorkun arkasına yaklaştır. | Open Subtitles | اقترب من هذه المقطوره |
İsterse karavana girebilir. | Open Subtitles | ضعها في المقطوره اذا تريد. |
Onu karavana kilitledim. | Open Subtitles | .إنه محبوسٌ في المقطوره |
karavanın altına bakın. | Open Subtitles | ابحثو عنه تحت المقطوره |
Abby, görüntüyü netleştirdi. 09:00'da geri döndüğünde karavanın altındaki gölgesi görünüyor. | Open Subtitles | أبي) عكست الصورة, و في التاسعه) يمكنك أن ترى ظله من تحت المقطوره و هو عائد |
Sutton'ın kayıp olduğunu bildiğimi polis öğrenince bu benimle de ilgili olur karavanın dışından garip bir titreşim aldık. | Open Subtitles | عندما تعلم الشرطه, بأني كنت أعرف بأن (ستن) مفقوده ولم أبلغ عن الأمر نعم, سيكون له علاقه بي لقد جاءنا احساس غريب حينما كنا نراقب المقطوره |
treyler parkındakileri hayal meyal hatırlıyorsun. | Open Subtitles | لديكِ إشارات غير واضحه من أصدقائك في باحة المقطوره |
Mason'u treyler parkına götüren LeMarchal 'in servis otosuydu. | Open Subtitles | لقد كانت سيارة لامارشال التي أنزلت ميسن إلى باحة المقطوره |